Paylaş
9. Cumhurbaşkanı Demirel, barış komitesi toplantısı için New York'a tarifeli uçakla gidip döndü.
Bölgenin ve dünyanın gözü-kulağı bu komitenin üzerindeydi.
Tarafların üzerinde mutabakat sağladıkları tek üye de Demirel idi.
Bu, Türkiye'nin onuruydu.
Demirel'in komitedeki etkisi ise gururu oldu.
* * *
Demirel'i sever ya da sevmezsiniz. Ancak, böylesine hayati olaylarda duygusal davranamazsınız.
Barış komitesinde gözlemlediğimiz gerçek, Demirel'in Türkiye'ye sağladığı büyük katkıdır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, telefon açıp, ‘‘Siz devletinizi temsil ediyorsunuz, uçağım emrinizdedir’’ diyemez miydi?
Sezer demedi. Peki, Başbakan Ecevit bunu neden düşünemedi?
Toplantı öncesi hazırlıklarda Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile sürekli görüş alışverişi yapılmıştı.
Demirel'i tarifeli uçakla göndermek kime ne kazandırdı?
* * *
Demirel'in fonksiyonunu görmeliydiniz. Eski NATO Genel Sekreteri Solana ile asansörde karşılaştık. Sabah temsilcisi ve Harbiye'den sınıf arkadaşım olan Savaş Süzal ile birlikte görüşmelerin nasıl geçtiğini sorduk:
- Demirel'in olduğu çalışmada kendisinden yararlanmamak mümkün mü? Gerçekten önümüzü aydınlattı ve ufkumuzu açtı.
Sonradan öğrendim ki Demirel, AB ile ilgili sorunlar konusunda da Solana'yı fena sıkıştırmış:
- Helsinki mutabakatının başta gelen mimarlarından birisiniz. Şu an düşülen yanlışlığı ve haksızlığı düzeltmek de size düşer.
Solana, ‘‘Ben zayıfladım’’ diye espriyle karşılık verince Demirel yüklenmiş:
- Kilo al, yeniden gücüne kavuş. Bu işi sen düzeltebilirsin. Ve sen büyük bir Türk dostusun.
Barış komitesinin başkanı eski ABD senatörü George Michell, Demirel'e fısıldıyor:
- Benim annem de Lübnan kökenlidir.
Bunu boşuna söylemiyor. Demirel, komiteye Osmanlı'nın 400 yüzyıllık hákimiyeti döneminde şu andaki çatışmaların olduğu bölgede tek bir olayın olmadığını anlatıyor.
Ve Demirel fırsatı kaçırmıyor:
- Bundan sonraki toplantıyı İstanbul'da yapalım. Bunun bölgedeki Müslüman toplulukları üzerinde etkisi olur. İstanbul en büyük İslam eserlerinin bulunduğu ve İslam áleminin tesir altında kaldığı bir kenttir.
Senatör, ‘‘Bence de yerinde olur. Bunu düşüneceğim’’ diyerek olumlu bir yaklaşım sergiliyor.
İstanbul'da bu toplantı olursa, Türkiye'ye sağlayacağı yararı düşünebiliyor musunuz?
Paylaş