İsmet Solak: Bu karar bizi rahatlattı

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

SON dakika golleri hiç bitmiyor. Avrupa'nın gerçek yüzü işte bu. Bizim, AB'ye girmemizi hiç istemediler.

Ama, içimizdekiler bu gerçeği görmezden geliyor.

Önce komisyon raporuna bir ‘‘son dakika golü’’ eklendi:

- Kıbrıs'taki işgale son vererek barışın sağlanması...

Elle atılan gölü Avrupa kafası nizami saydı.

Yani, Yunanistan'ın dost (!) yüzü, rapora yansımış oldu.

* * *

Başbakan Ecevit'in koyduğu tepki cuk oturdu:

- Kıbrıs'ta iki ayrı devlet vardır. Ve Kıbrıs Türkleri, Rumlara asla teslim olmayacaktır.

Bu üslup, şimdiki Ecevit'e ait değil. Tanıdık bildik döneminden geliyor.

Çünkü, o Ecevit, 1974 Kıbrıs Barış Harekátı kararını veren başbakandı:

- Türkiye var oldukça, Kıbrıslı Türkler de özgür ve bağımsız olacaktır.

Türk askerine işgal gücü diyenler ya ahmaktır, ya kör! Ama, Kuzey Kıbrıs'ta bile böyle söyleyen kansızlar var, biliyoruz.

İsmail Cem, kibar insandır:

‘‘Avrupa bize şaşı bakıyor’’ diyor. Bu, körlük teşhisidir!

* * *

Teşhis iyi de, bu hastayı tedavi etmek zor.

İkinci gol geldi.

Avrupa Parlamentosu, Ermeni soykırımı iddialarını Yunanistan'ın yoğun çabalarıyla Türkiye raporuna koydu:

- Türkiye, Ermeni soykırımını resmen tanısın!

Emrin olur sahip (!), başüstüne!

İşgal Orduları Karargáhı, son tebliğini yollamış mı oldu?

Bizim Avrupa masası şefi Mesut Yılmaz Bey de hálá konuşuyor:

- Yüreğinde zerre kadar Atatürk sevgisi taşıyanlar, Atatürk'ün açtığı Avrupa yolunu tıkamasınlar.

Hadi canım sen de!

Atatürk, bu AB yolunu açmadı ki:

- Hedef, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmaktır.

Orada mandacılık yok, esarete ise hiç yer yok.

Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Arslan Güner'in uyarısı buydu:

- TSK, Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı değildir. Ancak, üniter devlet ve bölünmez bütünlük konularında farklı düşünüyor olabiliriz.

Dış politikaya ömür boyu kafa yoran Ümit Gürtuna'nın yorumu da ilginç:

- Avrupa Parlamentosu'nun kararı bizi rahatlattı. Başta Almanya olmak üzere, AB üyeleri komisyonlarda bizimle ilgili karar alınırken sürekli ödün istiyorlardı. Gerçek yüzleri ortaya çıktı ve asıl niyetlerini çabuk gördük.

Asıl niyetleri mi? Yani ne?

- Sevr'i yeniden diriltmek mi?

Avrupa'ya ne hacet. İçimizdeki Sevr'ciler bize yetip artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları