Türkiye ancak böyle yükselip zenginleşir...

BİLİYORUM, herkesin aklı seçimde. Bundan sadece 54 gün sonra oy vereceğiz, aynı günün akşamı da seçimi kimin veya kimlerin kazandığı belli olacak.

Haberin Devamı

Ancak, bu seçimde ister iktidar partisi iktidarını korusun ister muhalefet partilerinden biri veya birkaçı iktidara gelsin, biz vatandaşlar açısından değişen çok da fazla bir şey olmayacak.
Türkiye’nin sorunları da belli, bunlara önerilen çözüm yolları da. Sorunlarımızdan biri, ekonomimizin ‘orta gelir tuzağı’ adı verilen tuzağa girmiş olması, yani kişi başına gelirimizin bir türlü 11 bin dolardan 20-25 bin dolar aralığına yükselememesi.
Buna bağlı bir başka sorunumuz da ekonomimizin cari açık vermeye devam etmesi; dolayısıyla bireylerin refahından ülkenin makro dengelerine kadar her şeyin yabancı para birimlerinin fiyatına fazlasıyla bağımlı olması.
Bu birbirine bağlı iki sorunu aynı anda çözmenin yolu, Türkiye’nin sanayi üretimiyle ürettiği ürünlerden elde ettiği katma değeri yükseltmek; yani ihraç ettiğimiz mallardan daha fazla kâr elde etmek.
Türkiye, çok geniş bir ürün yelpazesinde mal satıyor dünyaya. İşlenmemiş tarım ürünlerinden yüksek teknolojili şeylere kadar, her çeşit mal. Bir hesaba göre Türkiye, sattığı ne olursa olsun (ister tersanelerde yapılan gemi, ister kuru incir) malların tümünün ortalamasına bakıldığında, ihraç edilen 1 kilogram ağırlığındaki ürüne karşılık 1 dolar 58 cent para kazanıyor.
Ülkelerin yarattığı katma değeri hesaplamanın yegâne yolu bu değil kuşkusuz ama kabaca yükte hafif pahada ağır şeyler üretmeyi başardığımızda, ülke olarak katma değerimiz de yükselecek.
Bunun yolu da, bilime ve teknolojiye dayanmak.
Yani, önce biliminiz olacak. Sonra o bilime dayalı olarak yeni teknolojiler geliştiren, yeni tasarımlar yapan mühendisleriniz olacak ve son olarak da bu yeni teknolojiye sahip yeni tasarımları üreten girişimcileriniz.
Bu zinciri eksiksiz olarak tamamlayabildiğimiz zaman Türkiye de yükselecek; hepimizin refahı artacak.
Siyasetten, ülkeyi yönetenlerden bizim için yapmasını beklediğimiz onlarca, hatta yüzlerce şey arasında belki de en önemlisi, bu zincirin eksiksiz oluşması için gereken ortamı oluşturmaları, zincirin eksik halkalarının tamamlanması için gereken yatırımları kamu adına yapmaları.
Hemen, ‘Bizde bilim yok, teknoloji de ithal zaten, bunu beceremeyiz’ diye kendimizi yerden yere atıp dövünmeye başlamayalım. Aslında bu zinciri başarıyla tamamlamış, kendi teknolojisiyle üretim yapan ve çok yüksek (kilogramı 20 dolar) katma değerlere ulaşan şirketlerimiz de var.
Cuma günü bu köşede çıkacak yazımda, yüksek teknolojiye dayalı ve dolayısıyla yüksek katma değerli üretim yapan iki önemli şirketimizi anlatacağım. Amacım, bu çeşit iyi örneklerin artması.
Türkiye’nin böyle iyi örneklere ihtiyacı var çünkü.

Haberin Devamı

Singapur’da 15 yaşındaki çocuklara sorulan matematik sorusu

Haberin Devamı

BİRKAÇ gündür başta Facebook olmak üzere sosyal medya dünya çapında bu konuyu konuşuyor; o kadar ki, sonunda dünyanın önemli gazeteleri de bunu haber yaptılar.
Singapur, matematik eğitimiyle meşhur. Bu küçük şehir/devlet, OECD’nin kendi üyeleri arasında yaptığı PISA sınavlarında da hep çok başarılı sonuçlar alıyor. 15 yaşındaki okul çocuklarına uygulanan PISA sınavındaki başarıyı, geçen gün sosyal medyaya konan ve Singapur’daki çocuklara sorulduğu söylenen az sonra aktaracağım soruya bakarak da anlayabiliriz belki.
Soruyu Türkçeleştirdim, cevabını ve çözüm yöntemini ise şimdi söylemiyorum, cumartesi günü bu köşede yazacağım. Ama doğru cevabı bulduğunuza inanıyorsanız, lütfen yönteminizle birlikte bana yazın. Soru şu:
Ali ve Mehmet, sınıflarına yeni gelen Ceyda ile arkadaş olurlar ve Ceyda’ya doğum gününü sorarlar. Ceyda cevabı doğrudan vermek yerine onlara 10 ayrı tarih verir:
15 Mayıs, 16 Mayıs, 19 Mayıs, 17 Haziran, 18 Haziran, 14 Temmuz, 16 Temmuz, 14 Ağustos, 15 Ağustos, 17 Ağustos.
Sonra Ceyda, Ali ve Mehmet’e, birine hangi ayda diğerine hangi tarihte doğduğunu ayrı ayrı söyler.
Ali: Ceyda’nın doğum gününü bilmiyorum ama Mehmet’in de bilmediğini biliyorum.
Mehmet: Önce Ceyda’nın doğum gününü bilmiyorum ama şimdi artık biliyorum.
Ali: Öyleyse ben de Ceyda’nın doğum gününü biliyorum.
Peki ama Ceyda’nın doğum günü ne zaman?
*
Cevapları bekliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları