AK Parti’nin tam saha baskılı oyunu sonuç aldı

ASLINDA hesap çok karmaşık değil. 7 Haziran’a göre seçimde iki partinin oyları arttı, geri kalan herkesin düştü.

Haberin Devamı

AK Parti 4 milyon 802 bin 522, Cumhuriyet Halk Partisi ise 590 bin 662 yeni oy, yani toplamda 5 milyon 393 bin 334 oy kazanırken, Milliyetçi Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi ve bütün öteki küçük partilerin kaybettiği oyların toplamı 3 milyon 718 bin 850 oldu. Aradaki fark, 1 milyon 674 bin 334. İşte o fark da, geçerli oyların sayısındaki artıştan, yani seçime katılımdaki artıştan geldi.

Yani, AK Parti ve CHP, hem diğer partilerden kopan oyları hem de seçime yeni katılanların oylarını aldı.
Ama bu oyların yüzde 90’ı AK Parti’ye gitti; çok mütevazı bir bölümü de CHP’ye.
Nasıl oldu da aldı AK Parti bu oyları?
Bu sorunun cevabı AK Parti’nin belki 8 Haziran sabahından itibaren uygulamaya koyduğu stratejide gizli.


‘FABRİKA AYARLARI’NA DÖNÜŞ

Haberin Devamı


Parti, 8 Haziran sabahından itibaren neden ve nasıl oy kaybettiğini analize girişti. Bütün çalışmaların sonunda ortaya çıkan temel görüş, AK Parti’nin ‘fabrika ayarları’ adı verilen temel değerlerinden uzaklaştığı izlenimi yüzünden oy kaybettiğiydi.
Yani partinin ve parti söylemini oluşturanların kibre kapıldığı, toplumun en altındakileri temsil yerine önceliğini daha üst katmanları temsile vermeye başladığı, özgürlüklerin önünü açmak yerine yer yer özgürlükleri kısıtlar bir izlenim vermeye başladığı gibi bir dizi temel tespit yapıldı ve bunların değişmesi için yeni yollar belirlendi.
Yeniden genel seçime gidileceğinin apaçık hale geldiği ağustos ayı itibariyle AK Parti bu oluşan strateji uyarınca iki önemli alanda girişimlere başladı.


‘MAKRO’ SİYASETTE FARKLI DİL


Bu alanlardan biri, makro siyaset alanıydı. Parti söylemi de vaatleri de değişti; yeniden toplumun en altındaki en dezavantajlı kesimlerine hitap edilmeye, ekonomik olarak onları rahatlatmaya yönelik önlemlere ağırlık verildi.
Makro alanın önemli silahlarından birini muhalefet partileri ve PKK sundu AK Parti’ye. Bir yandan ülkenin hükümetsiz kalması, muhalefetin kendi içinden bir hükümet çıkaramaması ve bir yandan da PKK’nın ve IŞİD’in kanlı eylemlerine yeniden başlaması, AK Parti’nin ‘Bu ülkeyi biz yönetiriz’ diyen pozitif söylemini daha da güçlendirdi.

Haberin Devamı


ESAS KAZANDIRAN ‘MİKRO’ SİYASET OLDU


Ama AK Parti’ye esas kazandıran, ‘mikro’ denebilecek alanlarda yürüttüğü çalışmalardı.
Sahada yüz yüze iletişime ağırlık verildi. Bu yolla, seçime katılmayanların yeniden oy vermeye ikna edilmesinden, yerel olarak 20-30 oydan 400-500 oya kadar varan oranlarda oylara etki edebileceği düşünülen gruplar ve önderlerle birebir ikna görüşmeleri yapıldı.
Bazı feodal aşiretlerden dini gruplara, kimi sivil toplum örgütlerinden mahalle kahvesi düzeyindeki kanaat önderlerine kadar binlerce kişi ve grupla görüşmeler yürüttü AK Parti örgütü.
Ve sonuçta, bütün öteki partiler ve ben dahil siyasi analizciler ‘Oylar artık bu şekilde dondu, bu kadar kısa zamanda bu donukluk çözülmez’ derken AK Parti bir yerde şapkadan tavşan çıkardı.

Haberin Devamı

AK Parti’nin tam saha baskılı oyunu sonuç aldı


‘DİĞER’ KATEGORİSİ YARI YARIYA ERİDİ


İşte bu çalışmaların sonucunda 7 Haziran’da 2 milyon 200 bin civarında oy alan başta Saadet ve Büyük Birlik olmak üzere küçük partiler oylarını yarı yarıya kaybettiler ve 1 milyon 223 bine düştüler.
AK Parti, 7 Haziran’a göre oylarını yüzde 25.45 oranında artırdı. Yine AK Parti, ülke çapında seçime katılımı (geçerli oy sayısındaki artışı) yüzde 3.62 artırdı.
Bu zaman içinde CHP’nin artışı yüzde 5.12’de kaldı. Ki bunun içinden geçerli oylardaki yüzde 3.62’lik artışı düştüğümüzde, bu partinin oylarındaki reel artış çok daha mütevazı bir seviyeye iniyor.
Bir ülke düşünün ki, beş ay arayla yapılan iki seçimde 5 milyon 393 bin seçmen yer değiştirsin ve bunların yüzde 90’ı AK Parti’yi tercih etmiş olsun.
AK Parti bunu başardı.

 

Haberin Devamı

Yarın: HDP oyları nereye gitti?

Yazarın Tüm Yazıları