AK Parti ve CHP’nin büyük kumarı

Haberin Devamı

KOALİSYON görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Nedeni, nasılı çok konuşulacak nasıl olsa, önemli olan bundan sonrasını görebilmek...
Adı “Keşif çalışması” da olsa yapılan müzakereydi ve müzakerenin doğasında da karşılıklı bilek bükme çabaları vardı.
AK Parti açısından müzakerenin başarısız olması durumunda yeniden seçime gitmek müzakere masasındaki ana kozdu.
Dün itibarıyla AK Parti bu kozu oynamış bulunuyor.
Peki CHP açısından masadaki ana koz neydi?
Görünen CHP’nin ana kozu, AK Parti açısından kendilerinin yegâne seçenek olduğuna dair yaptıkları analizdi.
Şimdi iki parti de bu kozlarını kullandılar.
Acaba AK Parti seçime gitme kozunu oynarken kendinden ne kadar emindi, acaba CHP kendi vazgeçilmezliğini öne sürerken elini olduğundan yüksek mi oynuyordu?
Şimdi, çıkmamış candan ümit kesilmez misali uzunca süreli bir koalisyonun kurulma ihtimalini tamamen dışlamayalım ama dün Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da söylediği gibi “Erken seçim yegâne ihtimal olarak” öne çıkmış durumda.
Erken seçim veya yeniden seçim, başka her şeyden önce siyaset kurumunun büyük yenilgisidir, başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere liderler neden anlaşamadıklarını topluma anlatmak zorundadır.
Davutoğlu dün ‘CHP ile daha hükümetin doğası konusunda, restorasyon mu reform hükümeti mi olacağı konusunda anlaşamadık’ dedi ama bu tam olarak bir izahat değil.
Çünkü neyi paylaşamadıkları ve neden anlaşamadıkları sorusu hâlâ cevaplanmış değil. ‘Dış politika ve eğitim başta bazı konularda derin görüş ayrılıkları var’ cümlesi de temel soruya cevap vermiyor.
Olası erken seçimin sonuçlarını şimdiden kestirmek mümkün değil. AK Parti açısından seçim bir kumar, hatta büyük risk aslında. Çünkü bir yandan evet AK Parti olası bir seçimde tek başına iktidar olma umudu taşıyan yegâne parti ama bu cümlenin tersi de var: Olası bir seçimde kaybedecek şeyi olan yegâne parti de AK Parti.
Öte yandan kısa süreli, reform odaklı ve ülkeyi seçime götürecek hükümete katılmak yerine erken seçim restini görmek de CHP açısından bir kumar aslında. Çünkü gidilecek bir seçimde CHP’nin en büyük umudu yeniden yegâne hükümet ortağı olmak.
Aslında dün yapılan açıklamalardan sonra anlıyoruz ki, uzun süreli koalisyon ihtimali zaten pazartesi günü ölmüş; o yüzden dün CHP’nin ‘Ülke seçime giderken iktidarda olup kendi gündemimin bir bölümünü hayata geçirmiş mi olayım, yoksa muhalefette kalmaya devam mı edeyim’ arasında bir seçim yapacaktı. Anlaşılan Kemal Kılıçdaroğlu, seçime iktidarda girmek yerine muhalefette girmeyi tercih etti.
AK Parti, samimi bir uzlaşmayı aramak yerine doğrudan seçimi tercih ederek, CHP ise seçimin kaçınılmaz olduğunu gördüğü halde seçime iktidar ortağı olarak girmek yerine muhalefette kalmayı tercih ederek bir şey yaptılar.
Şimdi iki parti bu tercihlerinin sonuçlarıyla yaşayacak.

Haberin Devamı


‘İYİ Kİ KEŞİF YAPTIK’ LAFLARI

Haberin Devamı


HEM Ahmet Davutoğlu hem Kemal Kılıçdaroğlu, iki parti heyetlerinin yürüttüğü keşif çabalarını övdü.
Ben de merak ediyorum, Türkiye’deki iki ana siyasi eğilimin temsilcisi iki büyük partinin birbirlerinin görüşlerini öğrenmek için 35 saat görüşmesi mi gerekiyordu?
İki partinin birbiriyle medeni biçimde konuşmasını önemseyenlere de şaşırıyorum, ne olacaktı, yumruklaşacaklar mıydı? Mesele, farklı siyasi fikirleri birbirine yakınlaştırmaktı, CHP liderinin anlatımına göre bu yakınlaştırma için deneme bile yapılmaması sizce de çok vahim bir iddia değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları