Paylaş
Bugün Türkiye’nin dört bir köşesinde binlerce ‘Tarım Danışmanı’ görev yapıyor. Kim bunlar derseniz? Ziraat mühendisleri, veteriner hekimler, teknikerler ve gıda mühendisleri... Çoğunluğu çok genç yaşlarda yılda iki defa açılan genel sınavlara girip gerekli sertifikayı alıyor ve başlıyor dere tepe dolaşmaya...
Kırsal kalkınma ve tarımsal gelişmede ciddi katkılar sağlayan bu ‘görev insanları’nı daha yakından tanımamızda fayda var. Ben bu yazımda sizlere İzmir Koyun ve Keçi Yetiştiricileri bünyesinde çalışan dört uzmanı tanıtmak istiyorum.
Sorunlara çözüm üretiyor
Anıl Akbayramlar, “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünden mezun oldum. 2011 yılında Tarım Danışmanı Sertifikasını aldım. Temmuz 2012’de İzmir İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği’nde Tarım Danışmanı olarak işe başladım. Halen 13 danışmanın çalıştığı Birliğimizde ben de, danışmanların müdürü olarak görev yapıyorum. İzmir ‘de Seferihisar merkez olmak üzere Bergama, Dikili, Menemen ve Ödemiş ilçelerinde 5 büromuz bulunuyor. Ben bütün bölgelerdeki arkadaşlarımızın, merkezimiz ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile aralarındaki koordinasyonu sağlıyor, saha hizmetlerinde destek oluyorum. Yaptığımız işin manevi boyutu çok yüksek. Kırsal kalkınma çalışmalarına katkı koymak ve çiftçiye yardımcı olabilmek bize büyük mutluluk veriyor. Yetiştiricimizin, sorunlarını dinlemek ve bu sorunlara çözüm üretebilmek üzere onların yanında olmak çok önemli” diyor.
Üreticinin gözü kulağı
İbrahim İnce ise, “1983 Güzelbahçe/Yelki doğumluyum. 2001 yılında Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu Su Ürünleri Programında önlisans eğitimi almaya başladım. 2003 yılında mezun olduktan sonra dikey geçiş sınavını kazandım ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Hayvansal Üretim Bölümüne geçiş yaptım. Nisan 2011 yılından itibaren de İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nde Tarım Danışmanı olarak görev yapıyorum. Biz sürekli sahadayız. Üreticinin derdini, sıkıntısını anlatabileceği bir kişiyi karşısında görmesi onu çok memnun ediyor. Yıllarca çoban diye 2. sınıf muamele gören üretici devlet dairelerinden korkar hale gelmiş durumdaydı. Elimizden geldiğince biz bu durumu kırmaya çalıştık. Aslında onların hem gözü hem kulağı oluyoruz. İnanın bütün işlerine koşuyoruz, sadece teknik bilgi verip geçmiyoruz. Üretici kendisiyle ilgilenildiğini görünce gururlanıyor. Çünkü her zaman, günün her saati arayıp ulaşabileceği biri var karşısında” diye konuşuyor.
Akraba gibiyiz
Tarımsal danışman olarak göreve başlayalı on ay olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü mezunu Gizem Uşkay da görüşlerini şöyle anlatıyor: “Ancak bu on aya o kadar çok şey sığdırdım ki sanki üreticileri 10 yıldır tanıyor gibiyim. İnsan akrabalarının bile evine giderken bazen çekinir, fakat aramızda oluşan sıcak ve samimi ilişki karşısında ben kendimi çok rahat hissediyorum. Hemen etraftaki tavukların altından iki yumurtayı alıp, biraz da ot toplayıp odun ateşinde pişirme çabaları ve paylaşma anları yok mu! Bunlar hayatımın en lezzetli yemekleri ve en hoş sohbetleri... Ayrıca yaşça benden büyük insanlarla yaptığımız bilgi alışverişi de çok anlamlı. Çünkü bana güveniyorlar. Bundan gurur duymamak mümkün mü?”
Katkı yapıyoruz
Son olarak Muhammed Enes Meşe’yi dinliyoruz: “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ziraat Mühendisliği Bölümü Zootekni Programından mezun oldum. 2012 yılı Ağustos ayında İzmir Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin Bergama bölgesinde tarım danışmanı olarak işe başladım. Danışmanlık verdiğimiz üyelerimiz genellikle bu işi dededen, babadan kalan bilgilerle yaptıkları için hem ellerindeki hayvan sayısına göre üretimleri yetersiz hem de kazandıkları para ancak hayvanların bakımını karşılamaya yetecek kadar oluyor. Bizim amacımız ise üreticilerimizin yıllardır kazandıkları saha tecrübeleri ile bizim teknik bilgilerimizi birleştirerek onları bir adım daha öteye taşımak, onların ceplerine bir miktar daha fazla para girmesini sağlamak. Bu noktada da özellikle Birliğimizin gerek ‘Soğuk Zincirde Koyun-Keçi Sütü’ projesi gerekse Ege Üniversitesi ile ortak yapılan yem projesi ile üyelerimize büyük avantajlar sağlıyor. Çiftçilerimize katkı sağlıyor olmaktan çok mutluyum.”
Paylaş