Serdar Özkan böyle istedi

BEŞİKTAŞ, Zürih’i yenerek prestij ve 10 milyon Euro kazandı. Alt yapıdan yetişen Serdar Özkan olmasaydı, siyah beyazlılar Şampiyonlar Ligi değil UEFA’yı konuşuyor olacaktı şimdi.

İbrahim Toraman oynamasaydı rakip gol rekoru kıracaktı. Zürih karşısında alınan galibiyet ile kulübe yeni gelir kapısı açılmasını sağlayan Serdar Özkan’ın dün gece verdiği mesaj şudur: "Hocam, ben Lucescu, Tigana döneminde kapı dışarı edildim. Şansımın da yardımıyla kadroya girdim. Çıkmam çok zor. Ben Beşiktaş’ın alt yapısında, Beşiktaşlılık ruhu ile büyüdüm. Ben Sergenler, Nihatlar gibi çalıştım. Bu nedenle alt yapının yaptıkları bundan sonra yapacaklarının teminatıdır. Adı sanı duyulmayan ve kulübede oturan oyuncular yerine alt yapıyı tercih et, kazanırsın."

Çok şey borçlu

Beşiktaşlı futbolcular geçen yıl Tigana tarafından resmen sistem işkencesine tabi tutuldular. Sağlam’ın farklı yönü oyuncularına özgürlük tanıması. Siyah beyazlıların ilk yarıdaki korkak oyununu ikinci yarıda Serdar Özkan savaşçı kimliğe sürükledi. İbrahim Toraman kale gibi defansın ve kaleci Hakan’ın sigortası oldu. Milli Takım kalesinin büyük adaylarından Hakan son yılların fizik ve teknik açısından en başarılı file bekçisi olarak güven verdi. Serdar Özkan koşmadık yer bırakmadı. 83. dakikadaki çalımları ayakta alkışlandı. Gökhan Zan fiziği ile nefes aldırmadı. Tello, İbrahim Üzülmez’in kontenjanından oynadı. Koşmadı göz markajı ile maçı sonlandırdı.

Gaziantepspor deplasmanında şov yapan İbrahim Akın’ı geç de olsa hatırlayan Ertuğrul Sağlam, hatalardan dersler çıkarmalı. Gordon Milne döneminde şampiyonlukların sayısını hatırlayamayan Feyyaz Uçar’ın bir sözü aklımdan çıkmaz: "Bizim dönemimizde aramıza iyi yabancı oyuncular alınsaydı, Avrupa’daki tüm kupaları havaya kaldırıp, müzemize götürürdük. Ama bizi yönetenler koltuklarını düşündüklerinden Türkiye’deki başarıyla yetindiler."

Şimdi ise tam tersine başkan Demirören, Sağlam kimi gösterse sözleşme imzalatıyor. Sağlam önce başkana, dün gece için de Serdar Özkan’a çok şey borçlu.

Oyun yoktu ama hırs, mücadele, Beşiktaşlılık duruşu ve en önemlisi de ruhu, tabelada skoru ve özlenen Şampiyonlar Ligi’ni getirdi.
Yazarın Tüm Yazıları