TÜRK Milli Takımı'nın Fransa'da yapılan FIFA Konfederasyon Kupası maçlarındaki kadrosu, 2006 Dünya şampiyonası için bir işaretti.
Futbol'da, beceri ve tekniğin yanı sıra artık koşma ve zamandan kazanma da çok önemli faktörler haline geliyor. 1980 öncesi Milli Takımımız'ın oynadığı maçları hatırladığımda o maçlar, bu karşılaşmaların yanında ağır çekimlerden farksızdı.
Teknik Direktör Şenol Güneş, futbol otoritesi geçinen kafaların aksine yeni bir jenerasyon yetiştiriyor. 40'ncı dakikada Beasley'in attığı golden önce, tam 4 kez gol pozisyonuna giren yeni ay yıldızlı kadro Okan ile yakaladığı penaltı golüne kadar heyecanından ve temposundan hiç bir şey kaybetmedi.
Olumlu sinyaller
Dün sahada Emre, Tugay, Yıldıray, Sergen gibi futbol doktorları yoktu ama yüreğini bileği ile birleştiren geleceğin starları vardı. Onlar rakiplerine adeta futbol dersi verdiler. Kaptan Bülent ve Alpay gibi iki usta da geleceğin yıldızları ile mükemmel bütünleştiler. Sezon sonunda takım arkadaşları tatilde keyif çatarken, dün Fransa'yı ayağa kaldıran ay yıldızlı genç futbolcular, inanılmaz yeteneklerini sergilediler ve geleceğe yönelik çok olumlu sinyaller gönderdiler.
Türk Milli Takımı, Dünya üçüncüsü oldu eleştirildi. Avrupa Futbol Şampiyonası Grup Eleme maçlarında Slovakya ve Makodanya karşısında şov yaptı. Yine de bazılarına yaranamadı. Ancak, o eleştirilen, zaman zaman yerden yere vurulan Milli Takım bitmeyeceğini kanıtladı. Çünkü bu takım karınca gibi çoğalıp, Türkiye'yi ayağa kadıracak gençleri her zaman vitrine koyuyor. Tebrikler bu imkanları hazırlayan Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve ekibine. İddia ediyorum Türk Milli Takımı 2004 Avrupa Şampiyonası'nda da, 2006 Dünya Kupası'nda da final oynayacak. Ya acımasızca eleştirenler. Onlar kafalarını Antalya'nın ince kumlarına gömemeye devam edecekler.