İngiliz'in dediği gibi

BEŞİKTAŞ tarihinde önemli yer tutan İngiliz Teknik Direktör Gordon Milne’nin "Şampiyon olacaksan Fenerbahçe, Galatasaray’ı evinde yeneceksin" sözü zaferlerin hazırlayıcısı olmuştur.

Bu kadar puan kaybının ve kötü futbolun izlendiği Süper Lig’in önemli derbisinde, tek tehlikeli atak ve gol Delgado’nun ustalığından fışkırdı, Nobre tarafından topu ağlara göndermesiyle sahneye kondu.

Maça gelmeden önce 100’ncü yılda G.Saray ile Beşiktaş derbisini izliyordum. Sergen, Tümer’e verdiği pası takip edip gol atıyor. Tribünde yöneticiler birbirlerine sarılıyor. O muhteşem tabloyu düşünerek İnönü Stadı’na geldim. Sezon başından bu yana banka kredisi, çeklerini kulübün menfaatlerine ve Ertuğrul Sağlam’ın düşüncelerine sunan Başkan Yıldırım Demirören, tribünlerin "İnanın çocuklar. Güzel günler göreceğiz, şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz" marşlarına eşi Revna ve çocuklarıyla coşkuyla eşlik ediyordu.

Maçın ilk yarısında akıllarda kalacak pozisyon yok denecek kadar azdı. Dört şut atıldı, onlar da kaleyi bulmadı. İkinci yarıda birbirlerine top atan oyuncular topluluğu izledik.

Yolunu aydınlattı

Büyük takımların büyük oyuncuları olur. Holosko topu her ayağına aldığında tribünler ayaklandı. Ama sezon başında katalogla gezen Sağlam, elinde bonservisi, genç ve söz dinleyen oyuncu arayacağına, tekniği ve fiziğini sahada dinleten oyuncudan yana tercih kullansaydı, bugün siyah beyazlı takım rakiplerine puan sıralamasında fark atmış olacaktı.

İbrahim Toraman sezon başından bu yana bir tek kalede yer almadı. Dün ön liberoda ve ofansif alanda etkisini hissettirdi. Taraftarlar Serdar Özkan’ı özlemiş. Oyuna girişiyle kontrataklarda ses getirdi. İbrahim Kaş, Baki, Gökhan Zan görevlerini eksiksiz tamamladı. Tello ise tel tel döküldü. İnönü Stadında futbol, sistem, taktik ve kenardan oyun okuma mumla arandı. Önemli olan skordu. Onu da Nobre yaptı. Beşiktaş, istediği 3 puanı alarak liderlikle şampiyonluk yolunu aydınlattı.
Yazarın Tüm Yazıları