ATİNA'DA, Beşiktaş kafilesini, İstanbul'dan göçeden Rum vatandaşlarımız karşıladı.
Aralarında eski mahalle arkadaşlarım, hatta yüzünü hayal meyal hatırladığım çocukluk aşkım Sofia, kuzenleri İrini ve Mara da çocuklarıyla gelmiş, ellerindeki siyah beyaz bayraklarla yılların hasretini dindirmeye çalışıyorlardı.
Atletic Enosis Union of Constantinapolis (İstanbul takımı olduğunu vurgulayan AEK) yeni sezon açılışını Beşiktaş ile oynamanın gururunu yaşadı. 1964-1970 yıllarında, İstanbul'dan adeta kaçarak Atina'ya gelen binlerce Beşiktaşlı Rum tribünleri doldurup, siyah beyaz aşklarını gözyaşlarıyla haykırdı.
ACI GERÇEKLER
Beşiktaş yönetimi 18 tane yabancı oyuncu alıp deneyeceğine, 4 tane adam gibi futbolcu alsaydı, yorgunluk bu maçın bahanesi olmazdı. Bakın Cordoba'nın yaptığı şaklabanlıklara. Hele İtalya'da kullanım tarihini doldurmuş olan Zago'ya. Dost acı söylermiş, AEK özel maçta siyah beyazlı takımın acı gerçeklerini ortaya çıkardı. Çünkü onlar dost takımdı. Onlar önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi'nde yapılacak mücadele için zıpkın gibi takım oluştururken, 100'üncü yılda yapılan basiretsiz transferler Beşiktaş'ın taraftarlarını hayal kırıklığına sürükledi.
Atina'da milyonlarca dolara alınan transferler rüzgar gibi savrulurken, Nihat, Yasin gibi yıldızları yetiştiren Antrenör Hürser Çetinoktay'ın, son yetiştirdiği ve aylık 200 milyona talim eden Ali Cansun şeref sayısını kaydetti. Bunun da verdiği dersi dilerim anlamışsınızdır. İşi bilmiyorsanız, bırakın Beşiktaş'ın yakasını.