Adalı, Havutçu, Aziz Yıldırım

Savcı Mehmet Berk, yeni yasa tasarısını içeren tüm bilgi ve belgeler doğrultusunda Metris'te yeni bir dünyanın kapılarını açtı. Fakat yagılama süresinin uzaması kimilerine göre siyasal bir yargı futbol dünyasını sorguluyor düşüncesinde!..

Emekli babam tüm bu yaşanan gelişmelerden sonra geçmişten bugünümüze bağlantı kurdu. Neler anlattı neler..Asılan devlet adamlarından gençlere kadar..Eskiler anlatıyorsa doğrudur..Çünkü onlar yaşamışlar yaşayarak öğrenmişler..

Yargı nedir, kimlerdir...!

4 Şubat 1926'da idam edilen Cumhuriyet tarihinin en önemli Devlet adamlarından İskilipli Atıf hocanın ipini çekenlerin hukukla ve adaletle ilgisi olmadığını biliyor muydunuz. Devlete ne kılıç çekmiş nede küfretmiş. Kılık kıyafet kanunundan 3 yıl önce yazdığı kitap yüzünden darağınca sallandı..Mahkeme heyeti; Reis: Kel Ali (Çetinkaya  Afyon Mebusu), Savcı: Necip Ali Küçüka (Denizli Mebusu), Azalar: Kılıç Ali ve Reşid Gâlib (Antep ve Aydın Mebusları)…

17 Eylül 1961'de idam edilen Adnan Menderes'i yargılayanlar hukukçu ve adalet adamı değil, Milli Birlik Komitesi üyeleri değil miydi. Salim Başol'un "Sizi içeri tıkan güç böyle istiyor" sözleri hala belleklerde..

İnsanların adalet diye peşinden gittiği adaletten nasibini almamış insanların bir tek cümleleri ile yok edilen pırıl pırıl kimliklerin nasıl eritildikleri anlatıldıkça tüylerim ürperir.

Bu ülkede şiir yüzünden Başbakan R.Tayyip Erdoğan kodese tıkılmadı mı...Hangi adaletle hangi yargıyla!...

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yargının siyasallaşmaması gerektiğini belirterek, `Geçmişte Adnan Menderes`i de Deniz Gezmiş`i de idam eden, 16 yaşındaki çocuğun yaşını büyütüp asan da yargının siyasallaşmasıydı.` dedi ve ekledi “Anayasa değişikliği içi zehirli dışı şeker olan hapa benziyor, vatandaşın çocuklarının geleceği ve yargının siyasallaşmaması için bu hapı yutmaması gerekir” dedi. 1960 darbesiyle idam edilen Başbakan Adnan Menderes'e değinen Kılıçdaroğlu, `Yargı siyasallaşırsa bunun faturasını toplum öder. Ne demek yargının siyasallaşması, geçmişte Menderes`i idam ettik o yargı siyasal mıydı? Siyasaldı. Deniz Gezmiş`i idam ettik o yargı siyasal mıydı? Siyasaldı. 16 yaşındaki çocuğun yaşını büyütüp idam ettik o yargı siyasal mıydı? Siyasaldı.` diyerek önemli mesaj verdi.

İDAM ETTİLER ADINA ANIT KURDULAR

Üstte ismini saydığım ve idam edilenler adına anıtlar kuruldu..İsimleri caddele mahallere verildi..Ya onları yargılayanlar ne oldu dersiniz!..Ne siz sorun ne ben söyleyeyim..Ben yargı olsam o idam edilen ve haksız yere canları alınanların adına oluşturulan o anıtların ve caddelerden geçerken utanırım. Yerin dibine girerim..

Yargılar realist olmalı...Ülkemizin kalkınma yolundaki hedeflerinde ilerlediği zeminde yargıya da inanma zamanı geldi..

Kimin ya da kimler tarafından hazırlandığı belli olmayan Sporda şiddet yasası “dandi çikletleri” gibi. Her yere uzuyor.Her yerden suçlu çıkartıyor...

ADALI VE AZİZ YILDIRIM

İngiltere, Amerika gibi önemli ülkelerde milyar dolarlık işlere imza atan ve ülkesine döviz kazandıran değerli dostum ve ağabeyim Serdal Adalı, futbol yaşamındaki dürüstlüğü inançlı tavrıyla örnek olan Tayfur Havutçu ve kulübün adeta hizmet adamı olan Ahmet Ateş'i sadece Türk futbolu değil Fenerbahçe'ye ve kulüplere yaptığı hizmetleri ile tekdir edilen Aziz Yıldırım, kulübünün menfaatlerini her yerde cesurca savunan Av.Şekip Mosturoğlu, futboluyla hala belleklerde kazınan Cemil Turan gibi şahsiyetlerin güvenlerini saygınlıklarını bir anda silmek için adaletli olduğu kadar vicdanlı olmak gerekmiyor mu!..

ADALET BAKANLIĞI KAPATILIR!

Arşivlere bakın bir çok rüşvet almış savcı ve hakim dosyaları ile karşılaşırsınız. Savcı ve hakimlerin rüşvet çarkında yer alması ile bugüne kadar kapatılan bir Adalet Sarayı yada Adalet Bakanlığına şahit oldunuz mu!

Kamuoyunda herkesin güle oynaya gittiği cafelerde görüntülenenlerin çektiklerini hangi vicdan hangi adalet sahiplenebilir...

Geçen hafta yazmıştım sporun baronları nerde diye...Kimseden çıt çıkmadı.Demek ki onlar için spor sadece 90 dakika…

Sözüm ona adalet denilen gizlilik neredeyse manavlardaki kese kağıtlarına yazıldı.

Haftalardır atmaca gibi kanal kanal dolaşıp aklı sıra gizlilik ihlali olan dava hakkında ahkam kesen medya mensuplarını görünce için cız etti..Belki de güçleri bunlara yetti…

Hangi adliyeye giderseniz gidin binlerce delil bulabilirsiniz. Ama Savcı ve hakim izin vermeden asla yayınlayamazsınız..Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu şike davasında kendilerini gazeteci olarak adlandıranların mesela Hanefi Avcı'nın kasetleri, mesela Mehmet Emin Karamehmet'in dellilerini yayınlayabilirler mi..Bu konuda sürüyle örnek verebilirim. Başka olayların delillerini açıklayabilirler mi...Yoksa onların servisleri başka ağabeylerine mi yapıldı..

Güldürmeyin soruşturmanın gizliliği esasmış!...Mış mış mış...

Medyanın işi gücü bitmiş, yargıdan daha çabuk karar veriyor hatta darağacı bile hazırlıyor...Çünkü onlar yıllardır alışmışlar yargıdan önce yargılamayı.. O adalet değil mi, ülkemizi yöneten R.Tayyip Erdoğan'a ömür boyu siyasete girmeme yasağı çıkartan!..

İnsanların, vicdanların itibarı ile oynanırken dikkat edilmeli..İtibarla oynamak insanların şeref ve haysiyetlerini küçük düşürmek bu kadar mı kolay...

Metris'te yargısız infazla karşı karşıya kalan büyük kurumların büyük insanları Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Ahmet Ateş, Aziz Yıldırım, Ahmet Ateş, Olgun Peker dört duvar arasında adaletin aydınlık yüzünü bekliyorlar..

ADALET GEREKLİ YANITI VERECEK

Spor adına ortaya çıkıp ahkam kesenlerin kafalarını kuma gömerken boğulduğu şu ortamda yüce adaletin gerekli yanıtı vereceğini ve suçsuzluklarının kanıtlanacağından eminim.

Bu insanların idam edilmesini ise dürbünle takip edenler vicdanlarını tekrar tartmalı...Ben adaleti bekliyorum..Siz de bekleyin...