3 Şubat 2002
Tribünler Marinho'yu futbolcuyu izlemek istiyor, sabırsızlıkla kadroların açıklanmasını bekliyordu. MARİNHO ŞOV
Maçtan önce Brezilyalı futbolcuya büyük tezahürat yapıldı. Marinho maçtan önce bu tezahürata yumruk şovla karşılık verdi. Tribünler merakla bekledikleri futbolcuyu ancak 69. dakikadan sonra izlediler.
PROVA YAPTILAR
Beşiktaş tribünleri sezon başından bu yana ilk kez doldu. Siyah beyazlılar taratarlar Samsunspor maçında adeta şampiyonluk provası yapıyor gibiydi. Başkan Serdar Bilgili, 42 dernek yöneticisi ve başkanını maça davet etmişti. Karşılaşmayı çok sayıda milletvekili de izledi.
DELİK KAPANDI
Protokol Tribü'nde maçı Serdar Bilgili ile izleyen milletvekili Ali Doğan, gol gecikince Başkan'a döndü ve, ‘‘Defansı kapattın ama takım gol atamıyor’’ dedi Bilgili bu sözlere, ‘‘Herşeyimizi transfere harcadık. Hoca ne istediyse aldık. Defanstaki deliği kapattık ama bu seferde hava alamıyoruz’’ yanıtını verdi.
ENGİN ÇOK KIZDI
İlk yarıda özellikle İlhan ve Tümer çok sinirliydi. Bu iki futbolcu Samsunporlu eski arkadaşlarının agresif oyunu karşısında sinirli hareketler yapınca soyunma odasında menajer Sinan Engin'in hışmına uğradılar. Engin her iki futbolcuyu da sert bir şekilde uyardı.
Yazının Devamını Oku 25 Ocak 2002
Başkan Serdar Bilgili maç devam ederken Hüsnü Güreli'ye döndü, ‘‘Seyircisiz maç meyvasız ağaca benziyor. Kuru kuruya maç izliyoruz’’ dedi. MEYVASIZ AĞAÇ
Başkan Serdar Bilgili maç devam ederken Hüsnü Güreli'ye döndü, ‘‘Seyircisiz maç meyvasız ağaca benziyor. Kuru kuruya maç izliyoruz’’ dedi. Hüsnü Güreli'nin ise derdi daha başkaydı. O kaybedilen hasılat gelirine yanıyordu. Bilgili'ye, ‘‘Verecekleri zararı hesaplamayan taraftarların cezasını tüm camia çekiyor’’ yanıtını verdi.
POLİSTEN DESTEK
Karakartal sahaya çıktığında Daum hemen tribünlere baktı. Seyircisiz koltukları tercümanına göstererek, ‘‘Sanki antrenmana çıkıyoruz. Bizi galiba polisler destekleyecek’’ dedi. Ardından da kaleci Asper'i yanına çağırdı ve ‘‘Bak tribünler bomboş. Senin gibi sessiz. Dikkatli ol konsantrasyonunu bozma’’ diye uyardı.
Beşiktaş İnönü Stadı sessizdi. Tribünde sadece basın mensupları ve yöneticiler ile görevliler vardı. O alışılmış tezahüratlar kulağa gelmiyordu. İlk yarının son dakikalarından bir Beşiktaşlı yönetici ‘‘Beşiktaşşşş’’ diye bağırınca herkesin bakışları onun üzerine çevrildi. Yönetici bakışları üzerinde hissedince hemen sustu.
Yazının Devamını Oku 21 Ocak 2002
Maç tehir edilmişti. Beşiktaş Asbaşkanı Yıldırım Demirören, hakem Serdar Tatlı'nın odasından çıkmıştı. Gazeteciler etrafını sardı. FIFA şapka çıkarır
Maçın sonucunun tecil edilip edilmeyeceğini soruyorlardı. Demirören keyifliydi, ‘‘FIFA bile bu maçın sonucunu değiştiremez. Atılan gollere onlar bile şapka çıkarırlar. Bu skor geçerli’’ dedi.
Bravo Asper
Yeni transfer edilen kaleci Asper için Beşiktaş kafilesinde bir korku vardı. Ona, ‘‘İkinci Fevzi’’ diyorlardı. Ancak İsveçli file bekçisi dün akşam kalesinde devleşti. Maç sonrası futbolcular bile saşkındı. ‘‘Adam kaleyi adeta kapladı. Geçit vermedi’ diyorlardı. Ve sonra Fevzi ile Myhre'yi hatırlayıp ekliyorlardı, ‘‘Bundan sonra kalede müthiş bir rekabet yaşanacak.’
Sevinç ve hüzün
BEŞİKTAŞ'ın golleri ardı ardına gelince, yönetici Fikret Orman bir yandan seviniyor, diğer yandan da Özkan Sümer ve Ahmet Ağaoğlu'nu teselli ediyordu. Berk Ekşioğlu'nun ise keyfine diyecek yoktu. Ekşioğlu, ‘‘Ligin ilk maçının rövanşını aldık. Beşiktaş'a yakışan mücadeleyi verdik’’ diyerek sevincini kelimelere döktü.
Radar ve ciğer
BEŞİKTAŞ soyunma odasına giderken Ronaldo, Ali Eren'e takılmadan edemedi. ‘‘Sende ne ciğeri var böyle. 90 dakika değil 180 dakika koşacak enerjin var’’ dedi. Ali Eren bu altta kalır mı? Hemen cevabı yapıştırdı arkadaşına ‘‘Sen de radar var radar’’ dedi. ‘‘Top neredeyse sen de kokusunu alıyor oraya koşuyorsun’’
Tam destek
BEŞİKTAŞ'ı, Trabzon'da 800 taraftar ve 1500 kongre üyesi yalnız bırakmadı. Otobüs ve uçakla deplasmana gelen taraftarlar galibiyet sonrası büyük sevinç yaşadılar. Muhalefetin ağır toplarından Ömer Çimen'de maçtaydı. Çimen ‘‘Başarının anahtarı kenetlenmekten geçer. Bunun örneğini veriyoruz’’ dedi.
Yazının Devamını Oku 13 Ocak 2002
Beşiktaş'ın bir haftalık devre arası kampı dün Slovakya'nın lig ikincisi Petrzalka takımı ile yaptığı hazırlık maçıyla sona erdi. Beşiktaş diğer takımların aksine turnuvalara katılmadı. Bence çok da iyi yaptı. Çünkü fizik ve kondisyon eksikliğini tamamladı.
Dünkü maçta Beşiktaş çok koştu, takım ruhunu ortaya koydu. Ahmet Dursun, İlhan Mansız, Baya ve Nihat gibi yıldızlarından yoksun olarak çıktığı Slovakya ekibi karşısında ligin ikinci yarısı için ümit verdi. Defansta Ali Eren, Ronaldo, Ahmet Yıldırım ve İbrahim rakip forvete nefes aldırmadı. Orta sahada kaptan Tayfur her zamanki gibi defans ve orta sahayı çok iyi kontrol etti. Tamer'in maç eksiği ortaya çıktı. Nihat'ın yerine görev yapması için çok çalışması gerekir.
KALECİ ASPER
İbrahim sol kanatta bir lokomotif, orta alanda Tümer, Yasin ve Bayram takımın gol yollarının açılmasında önemli anahtar rolü oynadı. Forvette Tümer ve Sertan teknikleri ve tempoları ile güven verdi. İkinci yarının ortalarında oyuna giren Tunç, Ümit, Necat, İlhan Şahin, Khlestov ve Erman her an ilk 11'de oynayacak performansa sahip olduklarını gösterdi.
Kısaca bu Beşiktaş ligin ikinci yarısında 90 dakika savaşan, koşan ve rakiplerini yıpratan bir görüntü çizeceği mesajı verdi. Beşiktaş orta alanı güçlendirir, forvetteki oyuncularını canlandırırsa siyah beyazlı ekibi zirveden kimse indiremez. Kaleci Asper, olumlu sinyaller verdi. Eğer savunmaya uyum sağlarsa bu kaleciye ve defansa gol atmak deveye hendek atlatmaktan zor olur.
Daum'un istediği transferlerde yapılırsa, Beşiktaş'ı kimse tutamaz.
Yazının Devamını Oku 16 Aralık 2001
Dün akşam Beşiktaş'ın sunduğu futbol ve gol ziyafetini keyifli izledim. Eminim benim gibi pek çok Beşiktaşlı da aynı keyfi almış, rakipler ise kıskançlıkla izlemişlerdir. Teknik Direktör Daum, sezon başından bu yana takımın özellikle defansif yönünün iyileştirilmesi için çalıştı. Dönün bakın geçen sezona... Beşiktaş ligin en çok gol yiyen ekiplerinin başında geliyordu. Daum'un sıkıntısı ve feryadı işte bunun içindi. Beşiktaş artık savunma sorununu çözdü.
Belki biraz iddialı olacak ama söylemeden geçemeyeceğim. Dün akşam, o ‘‘efsane kadro’’nun dönüş sinyallerini aldım. Beşiktaş artık iyi takım oldu. Defansta Ali Eren, Ronaldo, Ahmet Yıldırım ve İbrahim mükemmel bir uyum yakalamışlar. Teknik direktör Daum, kaptan Tayfur'a takımın yönetmenliği görevini vermiş. Tümer için fazla söze gerek yok. Gün geçtikçe futboluyla büyüyor, yıldızlaşıyor. Bayram, tüm rakiplerin belalısı olduğunu gösterdi. İbrahim, sol kanadın vazgeçilmez şimendiferi.
ELE AVUCA SIĞMIYORLAR
Ahmet Dursun ve İlhan Mansız sürekli markajda kalıyorlar. Ancak sağa sola yaptıkları topsuz koşularla rakibin tüm savunma dengesini alt üst ediyorlar. Söylediğim gibi Beşiktaş, oynadığı futbol ve attığı gollerle rakiplerini kıskandırıyor ve çatlatıyor.
Dün akşam izlediğimiz Göztepe için fazla bir söze gerek yok. Maddi ve manevi imkansızlıklar içerisinde elinden gelen gayreti gösterdi. Ama Atatürk Stadı'nı dolduran sarı kırmızılı taraftarların isteklerine yanıt veremediler. Kısacası Beşiktaş, sezon başından bu yana yaşadığı sıkıntıları aştı ve şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu kanıtladı.
Yazının Devamını Oku 21 Temmuz 2001
Köln'ün ünlü Müngersdorfer Stadı'nda iki ayrı Beşiktaş izledik. <B>Daum</B>'un ilk yarıda şans verdiği yabancı ağırlıklı kadro tam anlamıyla hayal kırıklığı yaratırken, ikinci devrede oyuna giren yerliler, modern futbolun en güzel örneklerini sergilediler. Yabancı ağırlıklı kadro, Nihat ve Baia'nın iyi niyetli çabalarına rağmen Köln karşısında bir türlü etkili olamadı. Defans oyuncularının uyumsuzluğu, orta alanın ağır kalışı ve ikili mücadelelerdeki başarı oranının düşüklüğü Beşiktaş'ın Köln'e mahkum oynamasına yol açtı.
YERLİLER ATEŞLEDİ
Daum'un ikinci yarıda yabancılardan sadece Khlestov'u oyunda tutup, genç yerlilere şans vermesi Beşiktaş'ı adeta ateşledi. Yasin, Tümer ve İlhan Mansız gibi hepsi de genç ve birbirinden yetenekli gençler, milyon dolarlar ödenerek transfer edilen yabancılara Beşiktaş'ın nasıl oynaması gerektiğini gösterdiler. Topu iyi kullanan, hücuma çabuk çıkan bu Beşiktaş, Köln'ü sürklase ederken, hiç şüphe yok ki seyredenlere güzel bir futbol ziyafeti çektiler.
Sonuç ne olursa olsun Köln sınavı Beşiktaş için bir hazırlık maçıydı. Bu maça bakıp peşin hükümlere varmak yersiz olur. Ancak şu noktayı özellikle belirtmekte fayda var. Beşiktaş'ın en önemli sorunu defans... En kısa sürede iyi bir savunmacı transfer edilip, takıma monte edilmesi şart.
Yazının Devamını Oku