POLİS telefonuna gelen yine bir ihbar. Bu kez ihbar, tren raylarına yakın bir yerde bulunan ve bir erkeğe ait olan cesedi kapsıyordu. Ekipler ilk olarak yapmaları gerekeni yaparak, çevre güvenliğini almaları paralelinde, ölen şahsın kimlik bilgilerine ulaşma çabasına girişmişlerdi.
Çevrede yapılan incelemeler sırasında, cesedin yaklaşık 10 metre ilerisinde ayaklığı üzerine bırakılmış bisiklet ve bu bisikletin yan tarafında da kılıf şekline getirilmiş ve üzeri iple sarılmış bir gazete kağıdının varlığı ekiplerin dikkatini çekmişti. Bisikletin, öldürülen Ömer ismindeki şahsa ait olduğu belirlenmişti. Gazete kağıdının bir bıçağı saklamak için o hale getirilmiş olabileceği düşünülmüş ise de, tüm aramalara rağmen suç aleti bıçak bulunamamıştı. Ömer’in karnına aldığı bıçak darbeleri ve buna bağlı olarak kan kaybından öldüğü, yapılan otopsi sonucu kesinlik kazanmıştı.
Soruşturma genişletiliyor
Yapılan soruşturmalar sonucunda, Ömer’in işlemiş olduğu bir suçtan dolayı cezaevine girdiği, cezasını çektikten sonra bir müddet değişik şehirlerde dolaştıktan sonra tekrar Ankara’ya döndüğü öğrenilmişti.
Olay gecesi 23.30 sıralarında Ömer’in sigara aldığı büfenin sahibi, Ömer’in kendisine kardeşi İsmet’i görüp görmediğini sorduğunu, kendisinin de İsmet’in kısa bir süre önce büfeye gelip sigara aldığını ve arkadaşlarıyla buluşmaya gideceğini söylediğini polise anlatmıştı. Bu durum Ömer’in, kardeşi İsmet’i aramak için tren yolu kenarına yalnız gittiğinin bir göstergesiydi. Gelişmeler ve soruşturmalar Ömer’in gece 24.00-01.00 arası bıçaklanarak öldürüldüğünü işaret ediyordu. Peki kim veya kimler, neden?
Soruşturmacı ekip, akraba, arkadaş ve çevre halkı ve esnafıyla yine sıcak diyaloglar kurarak olayı aydınlatmaya çalışıyorlardı. Elde edilen tüm bilgiler not ediliyor ve tüm ihtimaller değerlendiriliyordu.
Aradan üç gün geçmişti. Akşamüstü bir şahıs olayla ilgili faydalı olabileceğine inandığı bazı bilgileri aktarmak isteğini ve ekip amiri ile görüşmek istediğini bildirdi. Şahıs, ekibin amirine, olaydan birkaç gün önce Ömer’in akrabası Cahit ile beraber kahvede otururken, Tekin adındaki bir şahsın kendisi ile ilgili küfür ve hakaret içerikli konuştuğunu, ulu orta yaptığı bu konuşmaların kulağına geldiğini ve yakında kendisiyle bu konuyu konuşacağını, laftan anlamazsa da döveceğini söylediğini duyduğunu ifade etti. Bunun üzerine Ömer’in yakını Cahit bulunarak, daha detaylı bilgi edinme yoluna gidilmişti. Cahit’in ifadesi de aynı doğrultudaydı. Bunun üzerine ekiplerin Tekin’i bulmaları uzun sürmedi. Tespit olunan ev adresine giden Polis ekibi, gerekli açıklamayı yapıp, Tekin’i Polis Merkezine getirip ifadesine başvurdular.
İnkar ve DNA gerçeği
Tekin, öldürülen Ömer’i tanıdığını, aralarında geçmiş zamanda bazı sorunlar yaşandığını ancak bu sorunların öldürmesini gerektirecek kadar büyük olmadığını söylüyordu. Hareketlerindeki panik ve heyecanlı tavırlar polislerin dikkatinden kaçmamakla beraber, olayın aydınlatılmasına yarayacak somut herhangi bir delilin olmaması soruşturmacı ekibin elini kolunu bağlıyordu. Mevcut bilgilerle bir yerlere varmak imkansızdı. Fakat Tekin’in de masum olmadığı tüm ekibin ortak görüşüydü. İşte tam o sırada Ekip amirinin gözü Tekin’in ayağındaki süet ayakkabının ucuna takılmıştı. Leke görünümündeki birkaç parça koyuluğun ne olduğu sorulduğunda, Tekin, tek ayakkabısın bu olduğunu ve doğal olarak da hep bu ayakkabıyı giydiğini, yürürken yolda herhangi bir yerden leke olmuş olabileceğini söylemişti. Bu söylemden ikna olmayan ekip amiri, Tekin’in ayakkabılarını Kriminal laboratuvara göndermişti. Laboratuarda yapılan incelemeler, lekenin "Kan" olduğunu ve bu kanın "İnsan kanı" olduğunu ve dahası Ömer’in defnedilmeden önce alınan kanıyla genetik olarak tam bir uyum gösterdiğini ortaya koymuştu. Kriminal Laboratuvar yine görevini yapmış ve delil-sanık bağlantısını net olarak ortaya koymuştu.Ömer’in katili Tekin’di.
Tekin, sapık takıntılarından dolayı, yakın evleri röntgenlerken Ömer tarafından birkaç kez yakalanmıştı. Ömer’in tüm uyarılarına rağmen röntgenleme huyundan vazgeçmeyen Tekin, sonunda Ömer’in kendini tüm mahalleliye ve de polise söyleyeceğini öğrenince hain planını yapmış ve Ömer’i öldürmüştü.