Suriye'de "tersten deja vu"

Suriye'de işler sanki tersten bir deja vu yaşıyormuş gibi hissettiriyor insana.

Haberin Devamı

İç savaş tüm hızıyla devam ediyor, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, tüm dünyanın "meşruiyetini kaybetti" yorumlarına ve yapılan tüm tahminlere rağmen iktidarını korumayı sürdürüyor.


Koruyor, korumasına da, bu iç savaşta, ölü sayısı 100 bini geçti, milyonlarca insan evinden oldu, akla hayale gelmeyecek bir vahşet yaşandı.


İki yılın ardından bu korkunç yaşananlarda pek bir değişiklik yok ancak sahada işler değişiyor gibi...


Tersten deja vu diyorum, zira Suriye'den gelen haberler insana iki yıl öncesini anımsatıyor.


İki yıl önce, muhaliflerin sokak gösterilerinden silahlı gruplara dönüştüğü dönemlerde hemen her gün ajanslara bir ya da birkaç kentin muhaliflerin eline geçtiği haberleri düşüyordu.


Şam'a yaklaştıkları, başkente girmelerinin an meselesi olduğu tahminleri yapılıyordu.

Haberin Devamı


MUHALİFLER DURDU, ORDU İLERLİYOR


Yaklaşık iki yıldır ülkenin bir bölümü muhaliflerin elinde. Ele geçirdikleri yerlerde, kendi yerel yönetimlerini kurup, hayatı olabildiğince devam ettiriyorlar.


Şimdi yine benzer haberlerin akışı yoğunlaştı. Ancak bu kez, kentler muhaliflerin değil, Suriye ordusuna geçiyor. Üstelik en stratejik yerler eski sahibine dönüyor.


Tersten deja vu demem bundandır...


Önce Lübnan sınırı yakınlarında Kuseyr'i ele geçirdi, Esad güçleri. Geçirdi ve bırakmadı. Dahası, muhalifler bir daha buraya etkili bir saldırı da gerçekleştiremedi.


Esad güçleri de bırakmadı. İlerlemeye devam etti.


HUMUS'UN YÜZDE 90'I ORDUDA

Suriyede tersten deja vu


Bu hafta içinde bir başka stratejik kenti daha geri aldılar. Suriye'de hem Mart 2011'de başlayan barışçıl gösterilerin hem de sonrasında dönüştüğü silahlı mücadelenin kalesi olan Humus kentini almak için bir süredir yürütülen operasyonda işler Esad'ın istediği gibi gitmeye başladı.


Muhaliflerin en güçlü olduğu yerlerden Halidiye mahallesi Suriye ordusunun eline geçti. Ajanslara düşen fotoğraflar, mücadelenin ağırlığını, savaşın yoğunluğunu en iyi şekilde gösterir nitelikte.

Haberin Devamı


Ocak 2012 itibariyle üçte ikisi muhaliflerin elinde olan Humus'un bugün yaklaşık yüzde 90'ını Suriye ordusu kontrol ediyor. İki ay içinde de tamamını kontrol altına almayı planlıyor.

Humus'un ele geçirilmesi çok önemli sonuçları da beraberinde getirecek. Öncelikle muhaliflerin çok önemli kaleleri

nden biri düştü ve silahlı gruplar büyük oranda Suriye'nin kuzeyine, yani Türkiye sınırına yakın bölgelere sıkıştırılmış oldu.

SIRADA BÜYÜK HALEP OPERASYONU VAR


Suriye rejimi, Humus'u ele geçirerek, Şam ile Halep arasındaki bağlantıyı yeniden sağladı. Lübnan sınırındaki bölge ve güneyden sonra Humus'un alınmasıyla buradaki mevzileri daha da güçlendi.

Haberin Devamı


Şimdi hedef Halep. Artık Halep'e doğru, Şam'dan doğrudan askeri yığınak yapabilecek duruma geldi, Suriye ordusu. Bu alanları ele geçirmesiyle birlikte mevzilerini de iyice Halep'e yaklaştırabilecek.


Böylece bir süredir beklenen büyük Halep operasyonu için de eli güçlenmiş olacak. Halep muhalefet ile ordu arasında ikiye bölünmüş durumda.
Aşağı yukarı iki taraf da yıl başından bu yana mevzilerini koruyor. Bazı mahallerde ufak tefek çatışmalar devam ediyor.


Şimdi Suriye ordusunun önümüzdeki birkaç ay içerisinde Halep'in tamamının kontrolünü geri almak için büyük bir operasyon düzenlemek için eli çok güçlü.

"ZAFER ÇOK YAKIN"


Halep'i de alması durumunda, büyük oranda ülkenin kontrolünü ele geçirmiş ve iç savaşı da zaferle sonuçlanmış olacak. Zaten Esad da Ordu Günü nedeniyle yaptığı konuşmada "zaferin çok yakın" olduğunun müjdesini verdi, halkına.

Haberin Devamı


Tüm bu askeri kazanımları diplomatik alanda da yansımalarının olması kaçınılmaz. Suriye ordusu içeride mevzi kazandıkça, dünyada önce askeri operasyon, sonra uçuşa yasak bölge ve hatta "Esad'sız çözüm" diyenlerin sesi giderek azalmaya başladı.


Bir dönem "kırmızı çizgi"yi tanımlayan kimyasal silahlardan bahseden de pek kalmadı. Suriye hükümeti, BM kimyasal silah soruşturma komisyonunu kabul etti.

Hatta bir türlü toplanamayan Cenevre Konferansı'ndan Esad'lı bir geçiş sürecinin yol haritasının çıkacağını düşünenlerin sayısı da giderek artıyor.


RUSYA, İRAN, HİZBULLAH BIRAKMIYOR


Peki, ne oldu da, önce muhaliflerin zaferiyle sonuçlanacak denen, ardından tıkanma noktasına gelen ve ikiye bölünmüş bir ülkeyle statükoya oturan iç savaşta ibre Esad'ın zaferine döndü?Suriyede tersten deja vu

Haberin Devamı


Olan, bölgedeki ve dünyadaki müttefiklerinin Esad'ı bırakmaması, ondan vazgeçmemesi. Değil, vazgeçmek, Esad'lı bir Suriye konusundaki kararlılıklarında en ufacık bir yumuşama olmadı.

Rusya, Suriye konusunda bir emniyet subabı gibi ABD ile süreci birlikte yürütüyor. Batı'nın Libya'daki kendi başına hareket etmesine izin vermiyor.

İran, hem maddi hem de askeri yardımlarını sürdürüyor. Son olarak bu hafta içerisinde uzun vadeli geri ödeme planıyla Suriye'ye petrol ürünleri satın alması için 3,6 milyar dolar kredi açtı.


Bölgenin bir diğer önemli gücü Hizbullah da bırakın manevi desteK, bizzat Suriye'de orduyla birlikte savaşıyor. Zaten Hizbullah'ın askeri gücünü Suriye ordusunun emrine vermesi, savaşın da kaderini değiştirdi.


Bu üç önemli gücün kısa vadede Esad'ın arkasında durmaktan vazgeçeceğinin hiçbir emaresi yok. Muhalifler dağınık yapısını koruyor.


Özgür Suriye Ordusu, arkasındaki tüm desteğe rağmen, iyice zayıflamış durumda. Siyasi kanadında da bir türlü uzlaşma sağlanamıyor.


El Nusra güçleniyor, PYD ile kuzeyde savaşıyor.


KÜRTLER PAZARLIK ESAS O ZAMAN


Esad, Halep'i alırsa yönünü kuzeye, yani Türkiye sınırındaki yerlere çevirecek. İşte esas o zaman son dönemde çokça dile konuşulan Esad-PYD pazarlığı ya da işbirliğinin aslı astarı ortaya çıkacak.


Özetle, Suriye'deki mevcut tabloya bakınca, Esad'lı bir çözümün Batı tarafından kabul edileceği bir senaryonun gerçekleşme ihtimali de iyice artıyor.


Ortadoğu'ya ilişkin yeni hesaplar da bu çerçevede silbaştan yeniden yapılıyor.

Yazarın son yazıları


#26 Temmuz 2013 Gazeteciler için tehlike çanları
#19 Temmuz 2013 CNN Türkiye'yi nasıl kurtardı?
#12 Temmuz 2013 Kadınsız değişim de Devrim de olmaz
#5 Temmuz 2013 Ortadoğu'da her şey silbaştan
#28 Haziran 2013 Onların derdi de Penguen değil,Muffin
#21 Haziran 2013 Kolay ama yanlış yolu seçmek
#14 Haziran 2013 O gece neler oldu?


YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>

Yazarın Tüm Yazıları