Paylaş
ABD'deki yerel seçimlerden öne çıkan iki isim var: Bunlardan ilki New York Belediye Başkanlığı seçimini kazanan Bill de Blasio. Diğeri de New Jersey de büyük bir zafere imza atıp yeniden valiliğe seçilen Chris Christie.
Özellikle De Blasio oldukça ilginç bir isim. Aynı Başkan Obama'nın 2008'de yaptığı gibi, "değişim" vaadiyle seçimleri kazandı.
Üstelik oyların yüzde 73'ü gibi oldukça büyük bir destek alarak...
Böylece 20 yıl sonra ilk kez bir Demokrat New York Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmuş oldu.
De Blasio, renkli ailesiyle birlikte yürüttüğü "samimi" kampanyasını gelir adaletsizliğinin giderilmesi temeline oturttu.
Bunun için planı da hazır: Yüksek gelir grubundan alınan vergileri artırmak, yoksullara yönelik hizmetleri artırmak ve şirketlere verilen sübvansiyonlara son vermek...
SOLA KAYAN NEW YORK
Bu plan temeline oturttuğu vaatleriyle böylesine büyük bir zafer kazanması New York'un "sola" kaydığının da bir işareti, aynı zamanda.
Ancak, işin ehli olanlara göre vaatler güzel ama yerine getirilmesi güç.
Zira ağırlıklı beyaz yakalıların yaşadığı New York'ta yüksek gelir grubuna verginin artırılması ve şirketlere verilen sübvansiyonların kaldırılması, istihdamda önemli rol oynayan büyük kuruluşların merkezlerini ve operasyonlarını başka yere taşımalarına neden olabilir.
Bu vaatleri hayata geçirmek ne kadar zor görünse de şu su götürmez bir gerçek: De Blasio önemli bir çıkış yakaladı ve önümüzdeki dönemde, yıllarda adını çok daha sık duyabiliriz...
CUMHURİYETÇİ YILDIZ
New York'tan çok da uzak olmayan New Jersey'de de zaten halihazırda yıldızı parlamış olan bir diğer isim de "parlayan yıldız" konumunu iyice güçlendirdi.
Bu isim de New Jersey valisi Chris Christie... O da Cumhuriyetçilerin son dönemde parlayan yıldızlarından.
O da Cumhuriyetçilerin içinde farklı bir kanadı temsil ediyor. Zira, sözünü sakınmayan 51 yaşındaki politikacı, yeri geldiğinde en ağır eleştirileri kendi partisine yöneltebiliyor.
Özellikle, geçen yıl ABD'nin doğusunu vuran Sandy Kasırgası sırasında yaptıklarıyla tüm seçmenlerden övgü topladı.
Zaten başarısını da uyguladığı partiler üstü politikayla farklı kesimlerden oy almasına borçlu.
FARKLI KESİMLER DESTEKLİYOR
Bu hafta içinde yapılan seçimlerde Afrika kökenli Amerikalı seçmenlerin yüzde 19'unun, Hispaniklerin ise yüzde 31'inin oyunu almayı başardı.
Geleneksel olarak Demokratları desteklediği bilinen bu kesimlerin Cumhuriyetçi bir adaya oy vermeleri not edilmesi gereken bir durum...
Şimdi Christie, bu başarısıyla adını 2016 Başkanlık yarışında olası Cumhuriyetçi aday adayları arasına iyice yazdırmış bulunuyor.
“ŞİŞMAN BAŞKAN OLUR MU”
Ve daha şimdiden "ABD'ye şişman başkan olur mu" tartışmaları da başlamış durumda.
ABD'de değişen toplumsal yapı siyasi aktörlere de yansıyor. Obama'nın 2008'de bir ilk gerçekleştirerek seçilen ilk siyahi başkan olmasıyla başlayan "değişim rüzgarı" giderek yayılıyor.
2016 seçimlerinde alışık olmadığımız aktörler görme olasılı ise hiç olmadığı kadar yüksek.
Paylaş