Umut hâlâ var

İlyas ÖZGÜVEN

GECEKONDU affıyla ilgili belediye başkanlarının suskunluğu sürüyor. Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi'den sonra Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu da affa karşı olduğunu açıklayıp, ‘‘Görevden alınıncaya kadar kesinlikle affı uygulamam’’ dedi. Haydi hayırlısı.

GECEKONDU affı çalışmasını gizli gizli sürdüren hükümetin büyük kentlere, yasalara saygılı insanlara haksızlık yapacağını daha önce yazmıştım. Belediye başkanlarının sessizliğini de dile getirip sadece Konak'ın DSP'li Belediye Başkanı Erdal İzgi'nin yasaya karşı net tavrını ortaya koyduğunu ifade etmiştim. Daha sonra Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut da yasaya karşı olduğunu açıkladı. Ancak Ege'nin en büyük belediyesinin başkanından bu yönde bir açıklamayı en azından ben duymadım.

ÖTE YANDAN Aydın'ın ANAP'lı Belediye Başkanı Hüseyin Aksu da geçenlerde bir basın toplantısı yapıp kendi üslubu ile açık bir şekilde affa karşı olduğunu açıkladı. Geçmişte çıkarılan gecekondu aflarından çok büyük sıkıntı çektiklerini ve bunun getirdiği sorunların uzun yıllar çözülemediğini hatırlatan Aksu, ‘‘Şehirleri çarpıklaştıran, gecekonduyu teşvik eden, ülke ekonomisindeki en büyük kayıplara yol açan, gecekondu aflarıdır. Türkiye'de imar mevzuatı varken, şehirciliğin ilke ve esasları bir yerde dururken, kaçak binaları yasallaştırmak kentleri katletmektir. Gecekondu affının çıkartılması cinayetten bile beter olacaktır. Kapsamlı veya kısmi gecekondu affının kanunlaşması halinde, görevden alınıncaya kadar kesinlikle buna uymayacağım. Tüm belediye başkanları benim gibi düşünmektedir. İlk ses İzmir'den gelmiştir. Konak ve Bornova belediye başkanlarını bu nedenle kutluyorum. Bu kanunun çıkması halinde bütün belediye başkanlarının protesto edeceğine inanıyorum’’ dedi.

BAŞKAN Aksu lafı dolaştırmadan çok net olarak sorunu ortaya koyup tavırını da belirlemiş. Acaba diğer başkanlar neyi bekliyor? Koalisyonun iki partisine bağlı başkanlardan gelen bu tepki birşeylerin habercisi olabilir. Ancak diğer başkanlar da kentleri katledecek bu gelişmeleri izlemek yerine tavırlarını ilan etmeli. Affı savunmak isteyen varsa bunlar da kamuoyunca bilinmeli.

EGELİ başkanların bağlı olduğu Ege Belediyeler Birliği'nden de ses gelmiyor. Burada garip bir suskunluk var. Bir zamanlar DYP-SHP koalisyonunun bile nüvesini oluşturacak kadar güçlü bir yapıya sahip olan Ege Belediyeler Birliği bugün (bence) atıl bir durumda. Her partinin belediye başkanı ayrı telden çalıyor. Yapılan etkinlikler bırakın Türkiye'de ses getirmeyi, Ege'de bile duyulmuyor. Bunda yerel seçimlerin ardından yönetimin oluşumu aşamasında ortaya çıkan bölünmüşlüğün de etkisi var. Ege Bölgesi'nin başkenti İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanı'nın içinde olmadığı, dahası dışlandığı bir yapının başarılı olması düşünülemez.

ŞİMDİ Ege Belediyeler Birliği'nin Yönetim Kurulu'nu oluşturanlar ellerini başının arasına alıp düşünmek zorunda; ‘‘Burada parti çıkarlarını ve fikirlerimizi mi yarıştıracağız, yoksa belediyelerin çıkarlarını Ankara'da savunacak bir yapıyı parti farkı gözetmeden oluşturacağız.’’

EGE Belediyeler Birliği biran önce yeni bir yapıya kavuşturulmalıdır. Belediye başkanları arasında yeni bir oluşumun sinyalleri var. Ancak bu konuda da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina artık ilk günlerin kırgınlığını bırakıp kolları sıvamalıdır.

BELEDİYE başkanları güçlerini birleştirirse ‘‘Gecekondu Affı’’ gibi ucube yasaları durdurabilir, kamu borçları, İller Bankası payları konusunda mücadele edebilir. Benden söylemesi.