Yunanistan’a dikkat

İLK Avrupa Şampiyonası finallerini 1980’de İtalya’da izledim, TRT adına. Final maçını televizyona, büyük usta Halit Kıvanç’la beraber anlattım.

O gece Hrubesch sahneye çıktı ve Almanya, Belçika’yı 2-1 yendi. Ard arda altı Avrupa Şampiyonası takip ettim. Bu, Portekiz’deki yedincisi olacak. Bu sefer çeyrek finallerden itibaren gazetemiz Hürriyet adına Portekiz’de olacağım. Ekrana bakarak anlatmak kadar zordur, ekrana bakarak yazmak. Ama, 30 yılın, geride kalan altı Avrupa ve altı Dünya Kupası’nın tecrübesiyle sizlerle paylaşmak istediğim şeyler var.

Açılış maçının teknik değerlendirmesinden önce birkaç not vermek istiyorum. Avrupa Yayın Birliği (EBU), Euro 2000’e 84 milyon Euro öderken, dört yıl sonra Portekiz’deki 31 maç için 488 milyon Euro ödedi. Çok büyük para. EBU, ev sahibi yayıncıya da (RTP) 21 milyon Euro verecek. Her stadyumda iki maç yapılacak. İlk kez çeyrek finaller iki değil, dört günde oynanacak.

2,5 milyar Euro

3 bin 500 gazeteci ve ona yakın teknik ekip görev yapacak. EBS, Belçika’dan bir firmayla 2,5 milyar Euro vererek, yedi naklen yayın aracı ve 69 teknisyenle anlaştı. Dört naklen yayın aracı 31 maçı yayınlayacak ve 26 kamera kullanılacak. Bu, futbol tarihinde bir ilk. Diğer üç naklen yayın aracı detay görüntüleri toplayacak, her maçta 50 civarında yavaşlatılmış gösterim olacak.

Geldik dün geceye... Dünkü maçta Portekiz yerine Türkiye’yi koydum. Biz de Portekiz gibi, ayağa kısa, enlemesine, çok pasla orta sahayı geçme düşüncesinde değil miyiz? Mükemmel bir savunma organizasyonu, toplu halde alan daraltan kademeli savunma, iyi yardımlaşma ve bu disiplin anlayışıyla Yunanistan, 2006 Dünya Kupası elemelerinde bizim için büyük tehlike. Forvetteki Charisteas bir yıldız adayı. Starları yok, ama Otto Rehhagel, Alman disiplinine ve takım oyununa sadık, mükemmel bir ekip yaratmış. Portekiz, yaşlı ve yavaş bir ekip. Şampiyonluk şansı bence hiç yok.
Yazarın Tüm Yazıları