BEN, Galatasaray'ın bundan sonra evinde puan kaybedeceğini sanmıyorum. Zor gibi görünen, kaliteli bir ekibe sahip Antep karşısında ilk yarıda dört gol bulmak kolay iş değil, ama abartmamak da lazım.
Dünkü skorda Galatasaray kadar Gaziantepspor'un da büyük rolü var. Bence çilingir Ayhan. Bu oyuncunun futbol yaşamı boyunca gözden kaçmayan yeteneği ile sergilediği performans arasındaki büyük çelişkiyi Hagi çözmek üzere. Ama, görünen o ki, yeni transfer Ribery, önce Ayhan'ın formasına aday olacak. Conceiçao'nun da kalitesi belli. Uyum sorununu atlatan Brezilyalı, günbe gün performansını yükseltiyor. Dün, hücum organizasyonlarında gösterdiği başarıya defans hamlelerini de eklemeli. Hakan Şükür'ün arkasında oynayan ve onun boşalttığı alanlara ölümcül koşular yapan Necati ile Ergün ve Ayhan arasındaki pas trafiği özellikle ilk yarı mükemmeldi. Conceiçao sürekli bozan, Cihan iyi kovalayan adamlardı.
Sağlam'ın intiharı
İkinci gol Antep'i yıktı. Nurullah Sağlam orta sahadan bir oyuncu çıkarıp Erdal'ı da oyuna alınca, adeta intihar etti. Dört golcüyle Galatasaray'a saldıran Antep'in orta sahası, sayım günü görüntü alınan Taksim Meydanı gibiydi. Hakan Şükür'ün hareketli futbolu, ağır Antep savunmasını maç boyunca beşik gibi salladı. G.Saray büyük yıldızları olmayan, ama takım ruhunu yaşayan bir ekip. Zincirde herkes, halkalardaki önemini biliyor.
İkinci yarı, 7-7 biten tsunami felaketzedeleri için oynanan Türk-Yabancılar Karması yardım maçına benziyordu. Oyun disiplininden iki takımın da koptuğu, savunma anlayışının tam anlamıyla unutulduğu bir ikinci 45 dakika geçti. Herkes golü düşünüyordu adeta. Şöyle noktalayalım; Galatasaray ekip ruhuyla, 'önce yardımlaşma' anlayışıyla, Mondragon gibi bir kaleciyle, savunmada Song ve Tomas gibi bir ikiliyle, hücumda HakanŞükür ve Necati ile şampiyonluğun en büyük adayı.
Orta sahada Hakan Yakın ve Ribery'nin uyumu tam olursa, seyirci de tribünleri şampiyonluğa inanıp doldurursa Galatasaray bu işi bitirir. Ama, dünkü oyunu kesin ölçü almak yanlış.