Paylaş
İki defa pozisyon buldu, birinde gol yaptı. Almeida’nın yokluğu ve Samet Aybaba’nın korkusu Beşiktaş’ın, hem oyun hem de takım düzenini allak bullak etti.
Galatasaray, oyunu domine etti. Özellikle ilk yarı Beşiktaş’a top göstermedi. Beşiktaş, bu anlayışıyla, ilk yarıdaki performansını ve puanlarını çok arayacak gibi görünüyor.
Tam bir stoper faciası yaşandı. Terim, stoper arıyor, haklıdır. Aybaba da aramalı ve bulmalıdır. Türkiye’de, bütün takımların göbeğinde ciddi sorunlar var. Daha maçın başında 3. dakikada, Umut’un ceza alanına yolladığı topa Sivok ve İbrahim Toraman’ın bakması, Mehmet’in de ters kademeyi almaması; Emre Çolak’a bir antrenman golü getirdi adeta. 43. dakikada Riera, Selçuk’un ölü topuna, Beşiktaş kalesine 6 metrede yükselirken, stoperler yine uyuyor. McGregor, çizgide duruyor, Beşiktaş amatörce bakıyordu.
Beşiktaş silik kaldı
İlk yarıyı 2-0 kapayan Galatasaray, ikinci yarıya da hızlı girdi. Beşiktaş’ın bu kadar silik kalmasında Galatasaray’ın kontrolü ve ayağa paslı futbolunun etkisi büyüktü. İkinci yarı başlar, başlamaz bir stoper faciası daha yaşandı. Bu sefer; Dany ve Semih uykuya dalmış, kaleci Muslera da 4 metre uzağına inen topta onlara katılmıştı. Bu kadar kolay gol yemek, Şampiyonlar Ligi takımına da yakışmadı.
62. dakikada Beşiktaş’ın bir anda kısmeti açıldı. Melo’nun bir profesyonele yakışmayan davranışlarıyla, takımını 10 kişi bırakması çok şey demekti. Türk futbolu aylardır Meireles’in tükürüğünü konuşurken, Melo’nun Oğuzhan’a 10 santimetreden yolladığı sıvıya, öpüşmeye ön hazırlık demedi hakem Tolga Özkalfa. Melo, ağzından çıkana sıvı derken, Fatih Terim küplere biniyor ve oyun sistemini tamamiyle değiştiriyor, Elmander ve Umut’u çıkararak, 4-5-0 formatına dönüyor, Beşiktaş’ı orta alanda kontrol etmek istiyordu.
Terim, bunda başarılı oldu. Dün akşam, stoper facialarına tanık olduk. Sneijder ve Dentinho’nun hazır olmadığını gördük. İkinci tükürük faciasını yaşadık. Galatasaray kazançlı, Beşiktaş’ta çok büyük kayıpta.
Paylaş