GALATASARAY’ın, Steau Bükreş ile oynadığı Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı sonrasında yazımın başlığı "Vay be Skibbe" idi. Şimdi, "Bu Skibbe’den bir sıkım limon tadı alamayız" diyorum.
Öğretmen, teorisyen, futbol filozofu Skibbe, dersanede elinde tebeşir, futbol akademisinde müfettiş olabilir. Herşey tamam ama bir futbol koçu, bir lider olarak oyunu yönlendiren, takımını yöneten bir komutan olarak sahanın kenarında, Galatasaray gibi bir takımın başında olamaz bence.
Zaman iyi kullanılmalı
Aldanmayın skora. Bu futbol bugünün futbolu değil. Jamaikalı Bolt, aldığı olimpiyat madalyalarıyla şunu söylüyor: "Zaman, saliseler önemlidir. Herşey için, bir hedef için bu zaman iyi kullanılmalıdır. Çabuk, hızlı, hareketli olmayı hem bedende, hem beyinde gerçekleştirme durumundayız sonuca varmak için."
Galatasaray yavaş, ağır, isteksiz ve bugünün futbolunun çok uzağında top oynuyor. Futbolcu şortlarının bacakta slip kıvamında olduğu 80’li yılların yavaşlığında zor düşünerek, az koşup, yürüyerek oynuyor. Hücuma çıkarken, savunmaya dönerken, karar verme, planlama ve uygulamada her alanda yavaş Galatasaray. Skibbe’nin kattığı hiçbir şey olmadığı gibi, gözü sürekli akan 75’lik Feldkamp’ın, emekçi Cavit hocanın yarattığı takımdan aldığı çok şey var. Tempo, yardımlaşma, pres, çabuk düşünme, ekip ruhu, yıldızları kullanma. Hepsi geçen yılın daha gerisinde şimdi.
Doğru tercih değil
Futbol bilgisini bilmiyorum. Ama öğretmen diyorlar. Saha kenarında bir hoca olarak G.Saray’a üç, dört beden küçük geldiği de bir gerçek. Takımın en iyilerinden ve Bükreş’te kilit olacak Mehmet Topal’ı oyundan almak psikoloji dersine de ihtiyaç duymak demektir. Dün gece Lincoln fiziksel eksikliğine rağmen geçen seneye oranla gayretli idi. Kewell kenarlarda değil, gol bölgesinde ve içeride daha çok olmalı, çok top almalı ve bilmeyenler için söylüyorum bir de ölü top kullanmalı.
Skibbe, Galatasaray için doğru tercih değildir. Ama, bu futbolcularla Galatasaray geçen yıl şampiyonluğa ulaştı. Skibbe’nin Steaua’yu geçmesi ve Şampiyonlar Ligi’ne kalması şart. Kalamadığı ve elendiği takdirde her maç ve ondan sonraki her maç Türkiye’de sorgulanacağı ve yeri geldiğinde yollanacağı bir dönemin kilometre taşları olacak.