DÜNYA üçüncülüğünü kazanmış Şenol Güneş’in görevine son veren federasyon, tabii ki, Ersun Yanal’ın maçlarını mercek ile izleyecek ve de tabii ki, Yanal da bu baskının sıkıntısını üstünde hissedecek.
Üç maçta alınan üç galibiyet ile Yanal, artık rahatlamış olmalı. İdeal Milli Takım oluşturmak için, sistemin işlemeyen parçalarını dışarı almak varken, Yanal’ın tıkır tıkır çalışanları kenarda tutması bana biraz garip geldi. Sydney’deki ilk maçın yıldızları Emre, Hasan Şaş ve Hakan Şükür’dü. Formda Emre ve Hasan’ı yedekte tutmanın ve iyi olanların yerinde yeni isimleri denemenin mantığı ile ideal kadro sıkıntısı çeker Yanal.
Son üç maçı kazanırken şansın yardımını kimse inkar etmemeli. Allah korusun, bir maçta farkına varmadan 5’lik oluruz bu kafa ile. Belçika maçından bu yana, ciddi defans ve defans-orta saha sıkıntısını çeken Milli Takım’ın, Avustralya’ya dün 8 net gol pozisyonu vermesini bu düşünce yapısında yadırgamadım.
Emre ve Hasan neden yoktu?
Emre gibi oyunu yönlendiren, sahayı topla kat eden bir yıldızın yokluğunu varlığında hissetmek çok şaşırtıcı... Keza Hasan Şaş gibi, topla etkili, rakibi eksilten bir isim, hem de formda iken neden yok anlayamadım?
Maça bu yıldızlarla başlamak çok doğru olurdu. Biz, Avustralya gibi oynamaya kalktık. Hızlı pas trafiği ile ani kontratağa dayalı çapraz koşuları bol oyunu tabii ki, bizden iyi oynadılar.
İlk maçın yıldızlarından Hakan Şükür, karşılaşmanın başlarında inanılmaz bir gol kaçırdı. Milli Takım’da 43 gole imza koymuş Hakan, o golü atmalıydı. Kaçırdığı bu golden sonra da Hakan’ın maç ile ilgisi kalmadı. Nihat’a istediği paslar gitmedi. Kendisi de sevdiği topla koşu alanını bulamadı. Attığı gole tek kelime ile şapka çıkarmak lazım.
Milli futbolcuları biraz yorgun gördüm. Bizim ilk maç ile kıyaslanamayacak kadar kötü oynamamızda, daha iyi motive olmuş Avustralya’nın pozitif futbolunun büyük etkisi vardı. Rüştü, İbrahim Toraman ve Serkan Balcı takımın iyileriydi. Ersun Yanal’ın elinde geniş bir kadro var. Ama 2006 Dünya Kupası finallerini getirecek yıldız sayısının fazla olduğunu söyleyemeyiz. Yıldıray, Hamit, Gökdeniz ve Ümit Davala’nın katılmasıyla kuşkusuz bu kadro daha iyi olacak. Ersun Yanal, vazgeçilmezleri her maçta sahaya sürmeli. Aksayan futbolcuların alternatiflerini aramalı. Dün şansımızla kazandık. Ama maça çıkarken orta sahada kaybetmiştik.