SERHAT'IN yerine Tuncay'ı alarak, Galatasaray maçındaki onbirle maça başlamak doğru bir düşünce. Ama Gençelerbirliği'nin, G.Saray'a oranla çok daha oturmuş ve hatlar arasındaki pas trafiğini iyi organize eden ekip olduğunu da hesaba katmak gerekirdi.
Orta alanda tüm üstünlük, ilk yarı boyunca Gençlerbirliği'ndeydi. Enine oynama alışkanlığından vazgeçmeyen Selçuk ile gol bölgesine hızlı servis yapılamıyor, kalabalık G.Birliği orta sahası, hem pres, hem iyi pasla Fenerbahçe'ye top bile göstermiyordu. Fenerbahçe'nin maç boyunca G.Birliği'ne 10'a yakın gol şansı vermesini ciddi bir zaafiyet olarak görmek lazım.
Orta sahanın en aktif oyuncusu Ümit Özat'tı. Hooijdonk'un maçın başında penaltıyı atarken yere düşmesi, televizyonlarda, ‘‘Komedi’’ başlığı altında yayınlanan komik futbol görüntüleri arasında yer alır. Bu bir şansızlıktı. Ama bitime 7 dakika kala Serhat golü bulmasa fatura bir yerde Hooijdonk'a kesilecekti.
Ortadaki savaş
Daum'un Youla'yı kontrol uğruna, savunmadan hiç bir oyuncuyu 60 dakika boyunca ileri çıkarmaması bence bir hataydı. İkinci yarı başında Yusuf ve Serhat'ın, Selçuk ve Petkov'un yerine oyuna girmesi Daum'un her türlü riski göze alacağının işareti oldu.
Hücum hattı Serhat, Hooijdok, Tuncay'la üçlenirken, forvete Aure- lio ve Yusuf daha çok destek vermeye başladı. Tabii ki bu bir riskti ve orta sahada boşluklar doğmaya başladı. Oyun taraflardan birinin her an gol bulabileceği, dengelerin ve kontrolün kaybolduğu anlarda, Ersun YanalNihat'ı da oyuna alarak hesabı orta sahada kesmek istedi. Aurelio'nun ikinci yarıdaki mükemmel oyunu adeta Fenerbahçe'yi sürükledi. Fenerbahçe, Daum ile kazanmak ve bunun için gereken herşeyi yapmak isterken, Ersun Yanal beraberliğe yatma görüntüsü veren futbol oynatıyordu.
G.Birliği'nin maç boyunca F.Bahçe'den daha iyi oynadığı karşılaşmada Serhat'ın golü biraz da şans golüydü.