Paylaş
Beşiktaş’ın en çalışkan, motive olmuş oyucusu Mustafa Pektemek’i nasıl oyundan alır anlamadım. Ve Beşiktaş’ın el freni, kafasına göre takılan, sorumluluk alma ve takımdaş olma duygusu sıfır Quaresma’ya 85 dakika nasıl dayanır? Onu da anlamadım. Tamam ikinci Beşiktaş golünün ortasını yaptı. İki, üç pozisyonda oyuna renk kattı, hepsi bu kadar.
Ligi götürmesi çok zor
Beşiktaş, kendi sahasından hazırlık paslarıyla çıkmada ve kaleye blok halde yaklaşmada zorluk çekiyor. Geriden, rakip sahaya gönderilen uzun, yüksek toplarda dün gece Mustafa bütün çabasına rağmen etkili olamadı. Simao ve Quaresma’nın durgun ve rakibi zorlamayan oyunuyla Beşiktaş, rakip kaledeki gol umudunu bireysel yıldızların maharetine bağlamış bir görüntü veriyordu. Quaresma’nın attığı golde Ernst’in yapmış olduğu hamle ve Mustafa’nın pası Quaresma’nın vuruşu kadar önemliydi. Carvalhal, takımın oyununu rakibin varyasyonlarına göre değiştirmiyor. Kafasındaki şablonu ne olursa olsun uygulumada ısrar ediyor. Orta alandaki Veli’nin takıma bir dinamizm kazandırdığı gerçek, ama Simao ve Quaresma ile Beşiktaş’ın bu ligi götürmesi oldukça zor.
Maçın hakkı beraberlik
İlk ve son 20 dakika dışında futbolun güzelini oynayan F.Bahçe’ydi. Özellikle Cenk ilk yarıda kalesinde devleşerek, F.Bahçe’ye gol şansı vermedi. F.Bahçe, takım oyununda daha iyi, pas trafiğinde daha başarılıydı. Aykut Hoca’nın sahanın en iyilerinden Caner’le en kötülerinden Mehmet Topuz’u 65’inci dakikada aynı anda oyundan almasında Caner’e yapılan bir haksızlık mı vardı, yoksa Stoch’tan bir galibiyet golü beklentisi mi? Takımın yıldız kabul edilen futbolcuları Emre ve Alex bile bir zincirin halkası görüntüsünde takım için mücadele ettiler. Aykut Kocaman geçen yıldan daha disiplinli, daha paslı ve yardımlaşmalı bir F.Bahçe yaratmış. Güzel gollerin, göze hoş gelen hareketlerin çok yaşandığı bir karşılaşmaydı. 2-2’lik beraberlik maçın hakkıydı. Fırat Aydınus başarılıydı.
Paylaş