YAZIK... Değişim adına kimliğini kaybeden bir Galatasaray. Rakiplerini analiz etmekten aciz, hesaplarını korku ve koruma üzerine yapan, 21. yüzyıl Galatasaray’ına yakışmayan bir teknik direktör.
Ve yine futbolcularıyla iletişimi içten, kalpten dışarıya doğru yapmayı beceremeyen ve sevgi yerine otorite ve korkuyu kullanan bir Feldkamp. Bu maçın tekniğini, taktiğini, oyun anlayışını konuşmaya gerek yok. Bu maçın psikolojisini konuşmak lazım. "Kalli Gitmeli, Kalli’yle Olmaz" diye diye, yaza yaza bıktım. Galatasaray bu duruma düşürülmemeli. Her takım yenebilir, yenilebilir, mücadele edebilir ama dün geceki maç, sanki Fenerbahçe ile Alman amatör kümesinden bir takım, mesela Türkiyemspor maçına benziyordu. Galatasaray’a bu imajı vermeye Feldkamp’ın hakkı yok.
Bence, Feldkamp’la Galatasaray’ın şampiyonluğu yakalaması mümkün değil. Yaşlı hoca, Trabzon, Panionios, İstanbul BŞB maçlarındaki oyun anlayışıyla karşılaşmaya başladı. Hasan Şaş’tan sağ bek, Bouzid’in orta alan kenar oyuncusu, şimdi de Sabri’den ön libero... Bu Kalli’nin Galatasaray’la ne kadar oynadığının açık bir işareti. 56. dakikada gelen ikinci golden sonra farkın 5’e, 6’ya gitmesi içten bile değildi. Dün akşam Fenerbahçe, Galatasaray’la sanki PAF takımı karşılaşmasını oynar görüntüsü içindeydi.
Ankaraspor daha çok zorlamıştı
Birkaç hafta önce ligin sonuncusu Ankaraspor, Fenerbahçe’yle bu statta kora kor mücadeleye girişmiş ve sahadan 4-2 yenik ayrılmıştı. Dün gece ligin son sırasındaki değil, zirvesindeki Galatasaray’ın mücadelesi bir öncekinden çok daha üzüntü veren bir düzeydeydi.
Ben olsaydım, önde Ümit ve Hakan Şükür’le başlar, hemen arkasına gezgin özelliği fazla Nonda’yı koyar ve rakibe ben ’Buraya kazanmaya geldim" mesajını verirdim. Orta alanda Sabri ve yanında Barış, sol tarafında Hakan Balta’yla Fenerbahçe’yi nasıl durduracağının hesaplarını yapmamış Feldkamp.Gökhan ve Vederson gibi ileri çıkışları ve tempoları yüksek oyuncuları, kimlerle kilitleyeceğini, ve Alex’i nasıl etkisiz hale getireceğini hesabını Fenerbahçe’yi iyi analiz eden her teknik adam yapardı.
Maç 2-0 olduktan sonra Ümit Karan’dan, Hakan Şükür’den verim almak mümkün mü? Feldkamp’ın artık işi bilmediğini, gelişmeleri takip etmediğini, iyi analiz yapamadığını, rakibi tartmadığını, futbolcuların kalbine heyecan ve duygu katamadığını ve zaman zaman daldığını, hatta unuttuğunu bilmeyen yok. UEFA gruplarından vize alması zora giren ve ligi de çekirge misali son dakika sıçramalarıyla götüren Feldkamp’la artık işler çok zor...
Fenerbahçe, başta Selçuk olmak üzere ekip halinde, 56. dakikaya kadar başa baş, çok öne çıkmayan futbol oynadılar. Ama 56’dan sonra, yani ikinci golden sonra her şey Fenerbahçe’nindi ve Fenerbahçe bu futboluyla sonuna kadar maçı hak etti. Galatasaray, büyük bir kulüptür. Hiçbir teknik adam, gerekçesi ne olursa olsun bu takımın sosyal ve kalıtımsal değerleriyle oynayamaz.