Paylaş
Burak Yılmaz’ı Türk futboluna kazandıran, öğretmen Şenol Güneş’tir. Biraz geç ama Engin Baytar’ı da kazandıracak olan motivasyon ustası Fatih Terim’dir.
Trabzonspor’da sol dışta oynayan Engin, şimdi Elmander’in arkasında üstün top tekniği ve bireysel yetenekleriyle G.Saray orta alanına zenginlik katıyor. Sağda Kazım, solda Riera’nın ve arkasında Selçuk’un hareket alanlarını çok iyi süzen Engin, rakip alanda Elmander başta olmak üzere sürekli pres yapan G.Saray orta sahasının en yaratıcı ismi.
Elmander’e attırdığı goldeki kıvrak hareketleri ve ortası alkışlanacak güzellikteydi. G.Saray, ilk yarı hırslı, arzulu, yardımlaşma ve uyum içinde oynadı. Terim’in, futbolcularının bireysel konsantrasyonlarını takım ruhuna çevirmedeki başarısı büyüktü.
Sabri, Melo, Elmander, Selçuk başta bütün takımın kazanma hırsı üst düzeydeydi. 80’de gelen Bursaspor’un beraberlik golüne, 7 dakika sonra cevap verebilmek ancak bu kazanma hırsıyla mümkün olurdu.
İstediğini az kalsın alıyordu
Ujfalusi’nin G.Saray savunmasına bir düzen verdiği gözden kaçmıyor. Hem kendi orta saha oyuncularıyla, hem rakip takımın gol adamlarıyla arasındaki mesafeyi ayarlamada Ujfalusi başarılıydı. Ağır ve ıslak zeminde ilk yarıda Bursaspor’a top göstermeyen G.Saray, ikinci yarıda yorgunluk ve kondisyon eksikliği nedeniyle Bursaspor’un atakları karşısında zorlanmaya başladı. Ertuğrul Sağlam’ın iki orta saha oyuncusu Batalla ve N’Diaye’yi oyundan alıp, iki diri orta saha oyuncusunu sahaya sürmesi; G.Saray’ın yorgunluğunda, fizik gücüyle istediği beraberlik golünü bulması düşüncesinden kaynaklanıyordu. Golü de buldu, istediğini az kalsın elde edecekti. Ama Baros’un hazırlanışı ve bitişi itibariyle muhteşem golü G.Saray’ı galibiyete götürdü.
80’de gelen Bursaspor’un beraberlik golüne, 7 dakika sonra cevap verebilmek ancak bu kazanma hırsıyla mümkün olurdu.
Paylaş