Paylaş
Her takım yener, yenilir sorun galibiyet, puan değil ama Beşiktaş bu mu?
Sivok ve Fernandes’in cezalı, Q7’nin kilo ve nefes sorununa bağlı sıkıntıları nedeniyle kulübede başladığı maçta herkesin sorusu, “Fernandes’in yeri nasıl doldurulacak?” idi. Maçın hemen başında Fernandes’in Fener derbisinde olmayacağı haberi gelirken, 84’üncü dakikada Quaresma’nın sudan kırmızı kartıyla Fernandes’in yanına tribüne çıkacak olması Beşiktaşlıların moralini bozdu.
6 hafta kadro dışı kalıp kafa keyfi yapan ve sahalara döndüğünde Beşiktaş’ın kalbi olduğunun farkına varılan Fernandes’in yokluğunda “yokluk” vardı. Kötü olan şu ki, ne Beşiktaş’ın aktifinde Ümraniye yolunda, ne de Mendes’in fonunda alternatifi yok Fernades’in...
Ayıp ki Ayıp! Beşiktaş santrforu Almeida bu kadar çaresiz, böylesine kifayetsiz ve nasıl olur da bu kadar desteksiz kalır, hem de İnönü’de.
Fondan gelen veteran Simao, Fernandes rolüne bürünmüştü. Ama onun ne pas trafiğinde baz noktası olabildiği, ne de gol bölgesine bir orta yollayabildiğine kimse tanık olmadı.
Veli’den beklediğimiz patlamayı dün direnen Kartal ruhuyla teslim olmayan Necip’te gördüm.
Edu var ya Edu, İstanbul’da son bir hafta aşırı yağan karda, buz gibi olan suda baygın düşen balıklar gibi geziyor sahada. Ne dönüşü dönüş, ne vuruşu vuruş. Sahadaki duruşu da zaten duruş değil...
Mağlubiyeti hak etti
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yara alması zirveye çıkma yolunda Kartal’ı hiç hırslandırmamış belli ki. Heyecanı olmayan Beşiktaş mağlubiyeti hak etti. Rakip kaleye gidemedi. Kendi sahasından çıkamadı. Orta sahayı kontrol edemedi, rakip ceza sahasına fazla adamla giremedi ve ligin ikinci devresinde maç kazanamayan Mersin’e kendi evinde tarihinde ilk kez yenildi. Ve işin hazin tarafı bu Beşiktaş’ı 10 gün sonra Braga’da UEFA Avrupa Ligi’nde izleyeceğiz. Dün gecenin yıldızı Dişi Kartallar’dı.
Paylaş