Paylaş
Hiç kuşku yok ki, ilk maçta alınan 2-0’lık skorun futbolcuların konsantrasyonu üzerindeki negatif etkisini Carvalhal dağıtamamış. Ama aynı Carvalhal’ın korkusu az kaldı Beşiktaş’a turu kaybettiriyordu. Rahmetli İslam Çupi’nin cümlesiyle, “Maçı bir anda ters yüz eden herhalde bit pazarındaki Eftal Efendi’nin elleri değildi.” Bu ne korkudur Bay Carvalhal? Hem de, Beşiktaş’ın atacağı bir gol için Braga’nın 3 gole ihtiyacı varken. Kendi sahasında kalmak, rakibi üstüne çağırmak, kapanmak: ama onu doğru dürüst yapamamak. Carvalhal’in davetine Braga icabet etti. 24’üncü dakikada Lima’nın golü gelince Carvalhal uyandı. Ve Necip’in yerine Almeida’yı oyuna alarak Braga’yı ‘1 yersem 2 daha lazım’ moduna itti.
Büyük sıkıntı yarattı
Portekizli hoca maçın başında yapması gerekeni 33’üncü dakikada yaptı. Bu değişiklik 40’ta Fernandes, 42’de Almeida ve 55’te Sivok’u gol pozisyonlarına soktu. Ve Braga’nın ilk 30 dakikadaki hücum aksiyonlarına sekte vurdu.
Geçen yılın Avrupa Ligi finalini oynayan Braga önünde ilk maçtaki 2-0’lık skorda şansın ve rakibin 60 dakika 10 kişi oynayışının rolü olduğunu Carvalhal iyi biliyordu. Ama korkunun ecele faydası yoktu. Beşiktaş’ın orta alan ve savunma arasındaki koordinasyon kopukluğu; Braga’nın çok ve hızlı adamlarla kalemize süratli gelişi ilk yarım saatte hücumu düşünmeyen Kartal’da büyük sıkıntılar yarattı. Çok atletik, hızlı, yardımlaşmalı ve yüksek tempoyla oynayan Braga’nın direncini ancak yiyeceği bir gol kırabilirdi.
Bu futbolla çok zor
Beşiktaş oyunun başından itibaren ilk maçtaki skoru koruma felsefesini mücadele boyunca sahaya yansıttı. Fernandes’in ve Ernst’in en diri kaldığı Kartal’da Simao, Quaresma gibi koşmayan, duran isimler, takımın rakip sahaya hızlı geçmesinde sıkıntı yaratırken ani Braga kontrataklarında da siyah beyazlılar hep az adamla yakalandı.
Sonuçta ilk maçın skoru turu getirdi. Dün geceki futbolla Beşiktaş’ın Atletico Madrid önündeki şansı fazla olmaz.
Paylaş