MEHMET Topal’ın her geçen gün artan performansını alkışlayalım.
Türk futbolunun en sıkıntılı bölgesinde, top çalmadan akın başlatmaya, kademe almadan gol vuruşu yapmaya her şeyi deneyen ve gelecek vaadeden Mehmet Topal’a özen gösterin lütfen. Barış’a, Serkan’a ve de özellikle Arda’ya çevirelim gözlerimizi. "Peki Song geldiğinde Emre ne olacak?" diye soralım. Kendi değerlerimize nasıl sahip çıkacağımızın formülünü bulalım.
İyi golcüler Ümit Karan ve Hakan Şükür’ün arkalarında Serkan, Barış, Topal gibi bitmek bilmeyen enerjilerin desteği ile ne kadar etkili olduklarını ve kolay gole gittiklerini gördük dün akşam. Feldkamp’ın Lincoln ve Ayhan’ı yedekte bırakıp, F.Bahçe kadrosunu bozmayan ve 11 Türk’le oyuna başlayan kadro yapısındaki ısrarını da takdirle karşılayalım.
Halkaların birbirine geçtiği, takım olma felsefesinin üst düzeye çıktığı Cimbom’da, kopan zincirler yok mu? Var. Kaleci sorunu mutlaka çözülmeli. Yan top sıkıntısına bir de uzaklardan gelen top sıkıntısı eklendi Orkun’da. G.Saray’ın kalecisi bu kadar kolay gol yememeli. Lincoln daha hazır değil. Hem fizik, hem mental olarak. Cimbom’un son haftalardaki kadrosu, bozmaya, oynatmamaya endeksli bir kadro aynı zamanda. Serkan’ın katettiği mesafe, yaptığı boş yalancı koşular rakiple didişmesine bakın, bir de Lincoln’e. Son haftaların G.Saray’ı paşaların değil, neferlerin, askerlerin takımı gibi oynuyor.
Yılmaz Vural’ın hatası
Yılmaz Vural gibi tecrübeli bir hocanın G.Saray’a, hem de Ali Sami Yen’de bu kadar riskle başlaması, Metin, Burak ve Rafael’i gol bölgelerinde üçleyip, güçlü G.Saray orta alanına az adamla teslim olmasının faturası 7. dakikada kesilmeye başladı dün akşam. Ümit’in ortası, Hakan’ın asisti ve Barış’ın golüyle aslında maç daha başlamadan bitti. Ve nihayetinde Hakan Şükür 84. dakikada Lincoln’ün köşe vuruşunda hat-trick yaparken attığı goller kadar 37 yaşında göz kamaştıran futbol heyecanı ve direnci ile alkış topladı.
Sonuç olarak Mehmet Topal dün gece beni büyüledi. Hakan Şükür kendisine yıllardır duyduğum saygıyı dün akşamki heyecanıyla bende daha da yüceltti. Barış ve Serkan’la umut, kaleci Orkun’la korku duydum. G.Saray, Leverkusen maçına isimlerle mi (Lincoln) yoksa nefeslerle (Serkan, Barış) mi çıkmalı? Hala düşünüyorum. F.Bahçe maçından sonra dün akşam da gördüm ki G.Saray, isimlerin değil, sistemin takımı olma yolunda. Bu yol, güzel bir yol. Feldkamp’ın eleştirdiğim çok yönü var. Ama bozmayacağı, değiştirmeyeceği bu felsefe G.Saray’ı mutlaka hedefe götürecek.