ANNEMİZİN ligine döndük. Üçüncü dünya futbolu oynayarak, üçüncü dünya takımları karşısında elde edilen skorların ve göstermelik başarıların heyecanı ile şişirilen balonu, bildiğiniz gibi Letonya patlattı.
FIFA'nın 7. sırasındaki yerini gerçek sanan ama dünya futbol piyasasına bir-ikisi hariç milyon doları aşan futbolcu sunamayan Türkiye ve de futbolu şimdi hizaya gelecek, gerçek değerini bilecek. Golf yaşı gelmiş emeklilere milyon dolarlar ödeyen bir ülkenin ve takımlarının başarısı tabii ki tesadüflere bağlı olacak.
Suçlu Mondragon değil
Denizlispor söke söke aldı. Her hattıyla hem felsefesi, hem nefesiyle hak ederek aldı. 19 yıldır yenilmediği Denizli'den mağlubiyetle ayrılan G.Saray'da Terim gibi bir teknik direktör iki metreye yakın Ersen Martin'e ağır, yorgun ve zıplamayan De Boer'i kenar toplarda eş olarak veriyorsa, durumun sıkıntısı apaçık ortada. Kolombiya'dan dönerken G.Saray'ın Denizli uçağına binemeyen Mondragon bir yolunu bulup Denizli'ye gelmese G.Saray maçı 72. dakikadan önce çoktan kaybetmişti. 15. dakikada Göksel ve 40. dakikada Çağdaş'ın mükemmel vuruşlarını kurtaran Mondragon, ilk yarı sürklase olan G.Saray'ın belki de ayakta kalan tek ismiydi. Böylesine ağır bir defansın, böylesine savunmaya yabancı olan bir orta sahanın arkasında duran Mondragon, 72’de ‘‘pes’’ dedi ve Ali Akdeniz'in golünü önlerken kırmızı kartı görüverdi. Suç Mondragon'un değil.
Giray Bulak ikinci yarı savunmada daha kontrollüydü ama hızlı adamlarını ağır G.Saray defansının arkasına kaçırma düşüncesinde haklıydı. Mondragon'un kırmızı kart gördüğü pozisyon öncesinde Bülent ve Cihan çok kritik son müdahalelerle gole izin vermemişti. Denizli'de Kratochvil, Ali Akdeniz ve Timuçin etkili futbollarıyla öne çıktılar. İki gollük mağlubiyetin aylarca öncesinde söylediğimiz gerçekleri yine söyleyeceğiz. G.Saray'ın birkaç yıldız oyuncuya ihtiyacı olduğu kesin. Ama bundan da önemlisi, G.Saray'ın takım olma özelliğini kazanması gerekiyor. ‘‘Ben yenilmeyeceğim’’ diyecek ve G.Saray değerleriyle heyecanını yüksek tutacak oyunculara ve teknik ekibe ihtiyacı var. Terim bunu yapabilir ama şu ana kadar yapamadı.
Değişmiyor, değiştirmiyor
Bratu, Terim'in geleceğe hazırladığı oyunculardan biri. Attığı gol ve kaçırdığı golleri üst üste koyarsanız umudu kesmememiz lazım, iyi olacak. Sol kanatta Hakan Ünsal ve Hasan Şaş futbolu unutmuş gibiydiler. Daha doğrusu dünkü G.Saray'da bir-iki isim dışında takım, futbolun çok uzağındaydı. Terim bu tedbirleri ne zaman alacak, nasıl alacak bunu birlikte göreceğiz veya göremeyeceğiz. Metin Tokat, Mondragon'a gösterdiği kırmızı kartında ve oyunun kontrolünde çok başarılıydı. Şampiyonlar Ligi'nde ve lig yarışında geriye düşen bir G.Saray var. Sonuç olarak günler geçiyor, Fatih Terim değişmiyor, değiştiremiyor.