NE oluyor orada? Bu bir spor, bir futbol maçı. Bu ne hırs, ne öfke. Tamam, ekmek parasını ayaklarıyla kazanıyorlar, ama beyinlerini de kullanmak zorundalar. Böyle bir gerilime hiç gerek yok.
Gelelim maça... Lincoln, Linderoth, Ayhan, Okan, Hasan yok. Orta alanda belli ki bir sorun var. Umudumuz Yunan Basinas. Gelecekse, hemen gelsin. Çünkü yukarıda saydığım isimlerin gelmesi, gelse bile Feldkamp’ın gözüne girmesi ligin sonunu bulur. Kalli, görmede, değerlendirmede ve karar vermede yaşadığı sıkıntıyı, havalı, usta rejisör edasında saklamaya çalışıyor. Nereye kadar?
Sevgi bağları kopmuş
68. dakikada Zuniga topu Orkun’un üstüne vurmasa, 77. dakikada Tum’un ayağı 10 cm kısa kalmasa Galatasaray’ın puan kaptırması kaçınılmazdı. Düşünün ilk 45 dakikada sadece bir şut atan ve o şutta da golü bulan Galatasaray, yatsın kalksın İsmail Güldüren’in o ıskasına dua etsin. Galatasaray maç boyu yaratamadığı gol pozisyonunu rakibin hatasıyla buldu ve 3 puan aldı.
80 dakika oyunda kalan, ama takıma sıfır katkı ile oynayan Arda’yı neden bu kadar oyunda tutuyor Kalli? İşin diğer yanı Arda neden oynamıyor? Yıldız mı, değil mi, aklı nerede? Adnan Polat operasyonunu eğer başladıysa tamamlamak zorunda. Saygın abilerin hükümranlığı takım içinde hala sürüyor. Rize’de coşan, çarpışan takımın dün Bursaspor karşısındaki hali sizce neyle açıklanabilir. Bu arada kimse görmezden gelmesin, Kalli ile futbolcular arasında mevsim başında kopmuş sevgi bağının bir benzeri Galatasaray Yönetimi’nin içinde de yaşanıyor.
Zor günler bekliyor
Bursaspor oyunun bazı bölümlerinde G.Saray’dan daha iyi oynadı. Orta alanda Arda’nın durduğu yerde Bekir Ozan sivrildi. Servet ve Nonda her zamanki gibi istekli ve görevini yapan isimlerdi. Barış’taki disiplin zaafı artıyor. Savunmaya yeni transfer edilen Emre’de de G.Saray adresi taşıyan bir zarf yok. Cimbom 24. dakikada rakibin hediyesiyle kazandığı gol dışında hiçbir şey yapmaz, hatta ilerleyen dakikalarda skoru koruma hesapları içinde kalırsa, nasıl ve nerede bitirecek bu ligi? G.Saray ruhunun, inancının ve heyecanının görülmesi lazım.
Sorun görünenin çok daha üstünde. Sakatların takıma gelmiş olması belki bazı şeyleri düzeltecek, ama Galatasaray’ı hedefe götürecek felsefenin bu ortamda yetişmesine de pek fazla izin vermeyecek. Yaşlı bir hoca ile futbolcular arasında azalmış sevgi ve yöneticilerin kendi aralarındaki gölge oyunları, hesaba dayalı bölünmüşlükle Galatasaray’ı zor günler bekliyor.