Finaller hakkımız

ÖNCE Fatih Terim ve Milli Takım oyuncularını yürekten kutlarım. Kanal D’de maç için hazırladığım tanıtımlarda ’Biz zoru severiz’ cümlesini kullanmıştım.

Milli Takım hakikaten oynadığı tüm zorlu maçları başarıyla geçti. Yani denizi geçti, ama derede boğuldu. Aslında bu iş buraya kalmamalıydı. Malta, Moldova gibi dünya futbolunda esamesi okunmayan ülkelere 4 puan kaptıran, Bosna Hersek’e 3 puan veren, Atina’da 4 çektiği Yunanistan’a evinde yenilen Milli Takım mı gerçek Milli Takım...

Yoksa, zora geldiğinde, kazanmak zorunda olduğu karşılaşmalarda dünkü futbolunu oynayan Milli Takım mı bizim gerçek Milli Takımımız...

Zaten dün akşamki Norveç’in Avrupa Şampiyonası’nda ne işi var... Şişirme top yapmaktan ve uzun taç atışlarından başka futbol adına sergiledikleri hiç birşey yok. Terim, kendi takımlarında zor forma bulan İbrahim Kaş, Hakan Balta ve Semih gibi Milli formanın acemileri ile maça başladı. Bu büyük riskleri aldığının işaretiydi.

Maçın başında İbrahim Kaş’ın sakatlanıp yerini bu sezon o yerin en iyisi Gökhan Gönül’e bırakması belki de maçın kaderinin değişti andı. Orta alanda ayağa paslar, yardımlaşmalı futbol, yüksek top tekniği ve iyi konsantrasyon Milli Takımı başka bir havaya sokmuştu. Maçın başında yine bir taç atışından gelen gol, Milli Takım oyuncularının inancını ve heyecanını bozmadı. Sabırlı ve rakibe az top vererek oynama düşüncesi sonuç verdi. Zaten Emre, Nihat, Hamit gibi oynadığı zaman maçların kaderini değiştiren yıldızları olan bir takım bizim Milli Takım...

Planımız tuttu

Planımız içinde golü uzaktan vurulan toplarla bulmak birinci sıradaydı. Öyle de oldu...Karşılaşmanın 31.dakikasında Emre’nin rakip sahanın ortasına yakın yerden attığı harika golde kaleci Opdel herhalde İsviçre-Avusturya rüyasına yatmıştı. Beraberlikten sonra da temel felsefeden ayrılmadı hiç Milli Takım. Kontrollü futbolu bırakmadık. 60.dakikada Nihat’ın golü de alkışlanacak güzellikteydi. Zaten Milli Takım buraya rakibi boğmaya, rakip kalenin önünden ayrılmamaya değil, bir pozisyon da bulsa maçı kazanmaya gelmişti. İkinci yarıda temposu düşen Hamit dışında kaleci Volkan yediği goldeki hatasını telafi eden kurtarışlara imza atarak Milli Takımda başarılı oyuncu grafiğini yükseltti.

Kim ne derse desin, bu zor bir maçtı. Fakat dediğim gibi bizde, Fatih Terim de, futbolcularımızda zoru seviyoruz. Çarşamba günü bu inanç ve motivasyonla Bosna Hersek’ten de rövanşı alıp Avrupa Şampiyonası Finallerine gideceğiz. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür...Avrupa Futbol Şampiyonası dün geceki Türkiye’nin hakkı. Finaller hakkımız.
Yazarın Tüm Yazıları