Paylaş
Beşiktaş’ın gol bölgesinde aylardır sıkıntısı var. Bu takımın santrforu yok. İlk 11’de oynayan 6 oyuncusu, sakat Aurelio, Almeida, Hilbert, İsmail, cezalı Quaresma ve Fernandes’ten biri dün akşam sahada olsaydı Beşiktaş da, skor da farklı olurdu. Bu adamın adı Fernandes. Uzun ve kısa mesafeli paslarla yön değiştiren, dripling yapabilen, uzaktan şut atabilen bir Fernandes’i yoktu Beşiktaş’ın...
Maçın başında, iki kontratakta az adamla yakalanan F.Bahçe defansı arasındaki Beşiktaşlı dünkü değil de Manisaspor’daki Holosko olsaydı, skorun ilk 10 dakikada 2-0 Beşiktaş lehine olması içten bile değildi. Beşiktaş adına dün gecenin en talihsiz adamı Ernst’ti. 72. dakikada topu Fenerbahçe üst direğinde paslayan ve de mutlak bir golü kaçıran Ernst, ismi gibi oyun içinde ciddiyetini hiçbir zaman kaybetmedi. Doğrusunu söylemek gerekirse oyunun hakkı bu skor değildi.
Seyirci değil holigan
14. dakikada Yobo ile gelen F.Bahçe’nin ilk golünde, 6 pasın üstünde Beşiktaş savunmasındaki stoper özellikli 5 oyuncu da çaresiz kaldı. Carlos’un Stoch gibi sahanın en hızlı ve pırpır oyuncusunun karşısına ağır Tanju’yu koyup, Ekrem’i kulübede oturtması, onun ya Tanju’yu ya da Stoch’u tanımıyor olmasıyla açıklanabilir ancak. Her zaman söyledim, kimseyi kandırmayalım. Türkiye’de bu tür maçlara giden konuk takım taraftarları seyirci değil, tam anlamıyla birer holigan. Maçı seyretemeye değil, olay çıkarmaya giden bir güruh var. Bir gün önce öpüşüp dostluk gösterileriyle yemek yiyenler, dün trübünlerde elde klozet kapaklarıyla kapı kırıyorlardı. Yazık ve ayıp. Uygulama özellikle 4 büyük takım maçlarında devam etmeli. Sonuç olarak, Beşiktaş haketmediği bir yenilgi aldı.
Paylaş