İNTER maçında yaşanan defans sıkıntılarının kaynağını orta sahada aramanın doğruları vardı.
Fatih Terim, Liverpool karşısına Hasan Şaş, Cihan ve Ümit Karan'ı çıkarmadı. De Boer, Tamas ve Hakan Ünsal gibi ağır adamların oluşturduğu geri dörtlünün önünde, onların hatalarını örtecek, çabuk, iyi top yapan bir ön liberoya ihtiyaç duymamak mümkün değildi. Terim, eski günlerde Suat'ı böyle oynatıyordu. Lucescu, G.Saray'da iken Ayhan'a böyle bir görev veriyordu. Fatih Terim dün Ayhan ve Batista'ya defansın önünde böyle bir sigorta görevi verirken, futbolcular hocalarını mahcup etmedi. Hem savunmada, hem hazırlık bölgesinde olumlu işler yaptılar.
Çaresi bulunmuş gibi
Ergün'ün, Hakan Ünsal'ın arkasına alınması da doğruydu. Terim, İnter maçından alınması gereken dersi almış, çaresini de tam değilse bile bulmuş gibi. G.Saray'ın orta alanında Ayhan ve Batista'yı oynatmak, bu geri dörtlüyle kaçınılmaz. Ama gole giden yolda adam eksilten ve derinlemesine oynayabilecek, çok kaliteli bir oyuncuya hala ihtiyaç var. Asıl sorun hücum bölgesinde. Fabio Pinto'nun, bu takımın 11'inde yer alacağı artık kesin gibi. Dün Hakan Şükür'e gol bölgesinde eşlik eden Pinto, geçtiğimiz yıldan çok daha olumlu bir çizgide. Orta sahada görev yapan Berkant, çabukluğunu sahanın enine doğru değil de, dikine yapabilse daha pozitif bir top oynayacaktı.
Takviye yapılmalı
G.Saray'ın mutlaka çok kaliteli bir golcüye ihtiyacı var. Bu oyuncu, direkt ceza sahası içine doğru oynayabilecek, adam geçmede başarılı ve süratli bir oyuncu olmalı. Ama tabii en önemli nokta, orta sahadan hücum bölgesine top geçirecek, yaratıcı futbolcuyu bulmak. Dün İnter maçından farklı bir G.Saray izledik. Fatih Terim bir iki oyuncu dışında ideal 11'ini oluşturmuş durumda. Pratez'in mükemmel golünü ve futbolunu alkışlamamak mümkün değil. Batista da Gaziantep'teki günlerini aratmayan bir çalışkanlık içindeydi.