TERİM artık kararını vermeli. Ya De Boer'i kenara çekecek ya da ceketini hazır edecek. G.Saray'ın futbol kimliğine kimsenin böyle zarar vermeye hakkı yok.
35'lik Bülent ve De Boer ile olmuyor. Görmeyen kalmadı. 3-0 öne geçmişsin, amatör görüntü veren rakibin karşısında daha da rahatlayacağına özgüven noksanlığı yüzünden panik oluyorsun ve 3 gol yiyorsun. Bir de hakemin iptal ettiği net gol var. Gerçekten yazık. Eğer Sebat, ilk yarı, korkusuna değil, cesaretine itibar etseydi maçı alıp götürebilirdi de. Bu ekibe, kaybettiği G.Saray ruhunu birisinin vermesi lazım. Ekrem Al, G.Saray'ın adından korktu, Sumiala'yı ve Orhan'ı maçın başında sahaya süremedi.
Sıfırın bir üstünde
Bir, sıfırın üstündeki bir değerdir. G.Saray, dün sıfırın sadece bir üstündeydi. Defans yapmayı bilmeyen ve ilk yarı boyunca kendi sahasından çıkma niyetini dahi gösteremeyen Sebat'a sadece bir frikik golü De Boer'den. İkinci yarının zor geçeceği belliydi. Sadece Ekrem Al inanmamıştı.
Bu nasıl G.Saray? İlk yarı tamamiyle kapanmış Sebat defansını açmak için sahayı enine kullanmak yerine Sabri, Arif'in üstüne, Hasan, Sabri'nin üstüne, hepsi ortada bir yumak oldular. Bu Sebat'ın işine geldi. Alan daraldı ve G.Saray pozisyon üretmekte zorlandı. Sebat'ın ne direnci, ne kazanma planı, ne de yıldızı vardı.
İkinci yarı 3-0'dan sonra Sebat önünde sıkıntılı anlar yaşayan ve maçın bitmesi için dua eden bir G.Saray gördük. Eğer rakip dün akşam Sebat değil bir başka takım olsaydı işler arap saçına dönerdi. Böyle defans olur mu? De Boer yine yavaş, Bülent savruk, Ergün yorgun, Hasan Şaş enine, Arif etkisiz, Hakan yardım görmüyor. Ve sonuç ortada. Fatih Terim kredisinin tamamını kullanmıştır. Ya olmayanı düzeltecek. Ya da ceketini hazır edecektir.