GECENİN yıldızı Servet’ti. Sakatlıktan yeni çıkmış ve altıncı milli maçını oynayan Servet’in, Gürcistan maçında forma giymesini çok isterdim.
Her şeyini vererek bu kadar yürekten oynayan bir futbolcuyu kutlamak lazım.
75’inci dakikada altıpasın üstünde Deniz kafayı daha sert vurabilse, 82. dakikada Gökdeniz mükemmel getirdiği topu 7 metreden kaleye yollayabilse, Milli Takımımız’ın Atina’dan 3 puanla dönmesi işten bile değildi.
Yardımlaşma arzusunun Gürcistan maçıyla kıyaslanması mümkün değildi. Teknik seviyede Yunanistan’ın üstünde olan ekibimiz rakibi kollektif futboluyla bozmada başarılı ama yaratıcı olma ve rakip kalede gol pozisyonları üretme yolunda pek etkili değildi.
İki takım da gergindi
İlk yarı kalemizde 3 gol pozisyonu gördük. İkisinde Rüştü’nün yan top zaafı birinde de hücuma çıkarken yediğimiz kontra etkili oldu.
Geri dörtlüyü zaman zaman üçleyerek ortasahada kademeli ve alan daraltıp rakibimize oyun alanı vermemeye çalıştık. İbrahim Toraman,Vryzas ile vücut vücuda oynayıp onu takibe girerken, sağdan Ümit, soldan Deniz ve Servet’in yanında oldular.
İki takımın da gergin oluşu istedikleri futbolu oynamasını engelledi. Yunanistan Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’ndan sonra bir düşüş içinde olduğu kesin. Milli Takımımızın Gürcistan maçını baz alırsak, dün gece inancıyla, hırsıyla, yardımlaşma arzusuyla olumlu işler yaptı.
İbrahim Toraman’ın, Servet’in yanındaki yerini tartışmak lazım. Ama sevindirici olan Milli Takım futbolcularının kendilerine yakışan mücadeleyi vermeleriydi. Aldığımız 1 puandan önemlisi Yunanistan’ın hanesine yazılmayan 2 puan. Kazakistan maçıyla herşey daha iyi olacak.