Paylaş
Nonda ilk yarı kafasına kondurulan toplara vurabilse, kaleci Mahmut’un ikramını değerlendirebilse, belki maç çok daha erken kopacaktı.
Gecenin yıldızı Caner Erkin idi. Hemen bonservisi alınmalı. Yeri de dün gece oynadığı orta alanın solu olmalı. Hızlı, çabuk, ayağa sert paslar atan, fiziği kuvvetli, sol ayağı çok iyi ve de yaşı genç. Dün iklime ve saha koşullarına en çok direnen oydu G.Saray’da.
Kewell, büyük bir olasılıkla sezonu kapattı. Baros, belki nisan başında dönecek. Altıncı stoper Neill yerine Jo dışında ikinci bir santrfor öncelikli olmaz mıydı?
Arda’da düşüş var
Nonda, bittiğinin farkında. Yönetimin kendini gözden çıkarttığını biliyor ve oyuna konsantre olamıyor. Sakatlığı tam anlamıyla geçmiş değil, ağır ve ürkek. Peki böyle bir maçta penaltıyı niye o atıyor? Arda’nın kullandığı serbest vuruşta Mustafa, klasik yerine, arka direğin dibine gitti. Ve golünü attı. Eğer maç berabere bitse, başta penaltıyı kaçıran Nonda olmak üzere fatura kardan çok Rijkaard’a çıkardı.
Jo, olumlu sinyaller verdi. Arda’da ise büyük bir düşüş var.
Üç, iki, bir ve sıfır!
321 milyon dolar. Artı yüzde 12. Artı KDV. Futbolumuzun değeri bu değil. Şike, bahis skandalları almış başını gidiyor. Biz yatarken Alman savcılar ayakta. İstisnalar hariç, maçlar 7-8 bin kişiye, yıkılmaya yüz tutmuş statlarda, dün gece olduğu gibi yağmurda ve karda yürümenin zor olduğu sahalarda oynanıyor bizim futbol.
Küfürün bol olduğu, saygının kaybolduğu, “vur, kır, parçala bu maçı kazan” felsefesinin egemen olduğu bir futbol, bizim futbol.
Erman Toroğlu, dışında yorumcusu kalmamış, en çok seyredilen ilk 4 TV kanalında bırak sporu futbol programları yayından kalkmış, medyada ekonomist, siyasetçi, doktor, müteahhit, sanatçı, haberci futbol yorumculuğuna başlamış. Ve bu ortamda üç, iki, bir yani tam 321 milyon dolar para sayılmış bizim futbolumuza. Yoksa bu para başka bir şeye mi? Üç, iki, bir ve sıfır.
Paylaş