VİRGİL, “Yapabilirler, çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar” demiş. Ben dün geceki Trabzonspor’da şampiyon olabileceklerine dair bir inanç göremedim.
Eğer galibiyet için 80’li dakikalara kadar sabırlı olmak ve rakibin eksilmesini beklemek bir taktik ise, bu gerçekten çok büyük bir riskti. Ama Aslantepe’de ben, kaybetme korkusunun, kazanmanın vereceği mutluluğu bastırdığı inancındayım. Yani Trabzonspor, mutlak kazanması gereken bir felsefeden çok uzakta, kaybetmemek ve yarışta kalmak düşüncesinde bir takım olarak görüldü. Şenol Güneş Hoca, Jaja ve Alanzinho’yu birlikte oyuna başlatarak; gelmeyen golde son hamle için, Yattara’ya nasıl güvenebilir?
Yabancılar uyanmalı
Onur’un sakatlanmasıyla, ağza gelen yürekler Tolga’nın dünkü futboluyla ve yapmış olduğu 3 muhteşem kurtarışla sanıyorum sakinleşmiştir. Bu kadar pas hatası yapan, Colman ve Selçuk’lu bir Trabzonspor, Galatasaray maçını çevirebiliyorsa; futbolcular şampiyonluğa seyirciden, yöneticiden daha çok inanmak zorundadır. Ben ne Trabzonsporlular gördüm; inancını futboluna yansıtan, canını dişine takan, alması gereken maçı, söke söke alan. Polonyalılar, Jaja, Colman, Alanzinho, Glowacki artık uyanmalı. Ve gelecek olan şampiyonluğun Trabzonspor için ne anlama geldiğini öğrenmeli.
G.Saray’ın gücü belli
Klas futbolcuyu, sahadan almayacaksın. 82. dakikada gecenin pasif isimlerinden Jaja, vermiş olduğu muhteşem pasla Burak’ı gole götürdü. Bu golde, bu pasta Trabzonspor için futbolsuz geçen gecenin en parlak ışığıydı. Galatasaray, Bülent Ünder yönetiminde farklı bir şey yapamazdı. Başta Arda olmak üzere, oyunun ciddiyetinin farkında ve Galatasaray markasına yakışır bir oyun düzeni içinde oldular. Ama bu kadar gücü Galatasaray’ın.
BEĞENDİM Maçın önemini kavramış Galatasaraylı oyuncuların, Antalya maçının çok ötesindeki performansını.
BEĞENMEDİM Şampiyonluk bu kadar yakındayken Trabzonspor'un inancını ve futbol anlayışını.
DİKKAT Son 6 hafta... Bu futbol Trabzonspor için yetmez.