Finişe gelindiğinde Ali Sami Yen'de 7 puan kaybeden Galatasaray, yaptığı büyük hataları artık Beşiktaş'ın da yapmasını beklemek durumundaydı.
Ve de kendisi artık her maçı kazanmak mecburiyetindeydi. Futbolcular ve teknik direktör Fatih Terim, her ne kadar göstermeseler de, psikolojik açıdan Beşiktaş'ın işi bitirdiğine inanmış gibiydiler. Hafta arasında teknik direktör Terim'in G.Saray'ı izleyen basın mensuplarıyla top oynamaya başlamasından; yıllarca sigara çektiği, izmarit toplattığı muhabirlere, ‘‘Bu yıl olmadı, seneye başaracağız. Haberleriniz ve yorumlarınızla bizi fazla yıpratmayın’’ mesajını çıkaranlar yok değil.
Erken golün rahatlığı
G.Saray'ın yıldız isimlerinden bir bölümü sahada yoktu. 3-4-3 sisteminde solda Revivo'yu sıfıra indirip, Lukunku ve Ümit Karan'a gol ortaları yapma düşüncesi, maç başında semeresini verdi. G.Saray Lukunku'nun attığı golle rahatladı. Ve bu rahatlık, 90 dakikaya yansıdı. Ergün yine takımın en iyisiydi. Attığı gol alkışlanacak güzellikteydi. G.Saray Cihan'la 4, Lukunku ile 2 mutlak gol pozisyonundan yararlanamadı.
Ankaragücü orta sahasının hücuma Hakan Keleş ve Agustine'ye iyi servis yapamamasında Yılmaz'ın top kayıpları ve Simao'nun silik futbolu önemli rol oynadı.
Ümit Karan son vuruşlarında biraz daha dikkatli olsa, Türkiye'nin en büyük golcülerinden biri olacak. Realist olması yanında en kritik anlardaki estetik hamleleri, seyirciyi mutlu ediyor. Kızakta kaldığı onca maça rağmen, dün akşam 16. golünü attı.
Burası ne İtalya, ne Almanya veya bir başka futbol ülkesi. Oralarda son maçta şampiyonluklar gider, şampiyonlar gelir. Türkiye'de artık bu olası değil. Bu saatten sonra tren raydan çıkmaz. Beşiktaş, G.Saray'ın istediğini yapmaz ve zafere ulaşır. Türk futboluna sayısız zaferler kazandırmış Galatasaray için artık şampiyonluk bir başka bahara.