Arda'nın gecesi

ARDA, UEFA Avrupa Ligi şampiyonluk madalyasını boynuna takan futbolcularımızdan birisi oldu.

Haberin Devamı

Dün akşam, oynadığı oyun, takım disiplinine uyum ve göstermiş olduğu profesyonellikle göğsümüzü kabarttı. Onu izlerken gözümüzün pası silindi.
Kontratak, disiplinli bir defans önünde gole giden en kısa yoldur hele Diego’nuz, Falcao’nuz, Arda’nız varsa... Atletico Madrid’in ustası çoktu, Bilbao’nun tecrübesi, yıldızı yoktu. Madrid’de üç isim Diego, Arda, Falcao her kilide anahtar sokuyordu. Bilbao’nun gol göbeğine Llorente ağırdı. Kanatlanmış uçar gibi giden 19 yaşındaki Munuain toydu. Simeone’nin eski hocası Bielsa’nın hedefleri büyüktü ama malzemesi küçüktü. Simeone’ye “5 ayda böylesine bir takım nasıl yaratılır”, Bilbao’nun hocası Bielsea’ya, “Gazetede resmi bile çıkmayan isimsizlerden nasıl böyle bir finalist yaratabilirsiniz” diye sorabilirsiniz.

Haberin Devamı

Falcao direnci kırdı

Sonuçta teknik ve deneyim, enerjiye üstün geldi. 7. dakikada Falcao’nun muhteşem golüyle direnci kırılan Bilbao, riskleri alarak gol aradı. Ani kontralarda kendi ağlarında golü gördü. Geçen yıl Avrupa Ligi’nde 17 gol, bu yıl da 12 gol atan Falcao bence Avrupa’nın en büyük golcüsü. Diego, maestro’dur. Arda Turan onun asistanı. Falcao golün ismidir.
Avrupa Ligi’nde bir yıl arayla kupanın sahibi yine Atletico Madrid’dir. Bielsa’nın çarpışan, koşan takımına karşı öğrencisi Simeone’nin disipline ve futbol ustalarına yaslanan takımı Avrupa’nın 2 numaralı kupasını aldı.
Dün geceki finalden aklımda kalan üç şey;

1-Arda’nın başarılı futbolu ve kupa töreninde göğsüne aldığı Türk bayrağı.
2-Diego, Arda, Falcao gibi ustaların futbola hükmettiği.
3-Kontratağın gole giden en kestirme yol olduğu.

Yazarın Tüm Yazıları