FUTBOL kalitesi yüksek değildi. Zaman zaman kör dövüşünü andıran bir mücadele izledik. Beşiktaş’ın savunma hataları ve hücuma çıkarken kaybettiği toplar, Galatasaray’a ciddi gol pozisyonları yarattı.
Galatasaray savunması bu hataları yapmadı. Ve Beşiktaş, kendi yaratıcı hamleleriyle Galatasaray kalesinde gol aradı. Pozisyonları buldu ama golü bulamadı.
Beşiktaş’ın daha derli toplu ve hızlı görüldüğü bir maçtı ama kaybeden de Beşiktaş oldu. Baki’nin 31. dakikada Hakan’a hareketini kontrolsüz bir müdahale olarak nitelendirebilirsiniz. Ama penaltı kararı, benim gördüğüm kadarıyla biraz ağırdı. Beşiktaş’ın en büyük sorunu, defansın göbeği. Ricardinho ve Delgado çiftinden birini devre dışı bırakıp, defansın göbeğine mutlak bir stoper almalıydı Beşiktaş. Gökhan Zan, müzmin sakat. Koray, zaten savunma oyuncusu değil. Baki Mercimek’in hali ortada. Beşiktaş, hem UEFA Kupası’nda hem de lig mücadelesinde savunmanın göbeğinde büyük bir sıkıntı yaşayacak. Dünkü Ricardinho tercihi doğruydu. Fakat Ricardinho da metre karelerle sınırlı bir alanda kalınca Beşiktaş’ın Mehmet Sedef gibi, Burak gibi oyuncularına büyük iş düştü.
Karışık derbi
Galatasaray’da Hakan Şükür-Ümit ikilisinin aynı yere baktığını, aynı yere koştuğunu, aynı hamleleri yaptığını gördük. Bu ikili, birbirlerine oyuncu taşıyarak alan yaratamadı. Ilic’in sakatlanarak çıkması belki de Galatasaray’ın şansı oldu. Allah, Arda’yı nazardan korusun. Adam eksiltmede, oyunu okumada, bitirici pasta gerçekten çok başarılı. Mütevazılığını korursa ve çalışmasını bu disiplinle sürdürürse, Avrupa’nın yıldız futbolcularından biri olacak Arda.Ümit Karan’ın her maç biraz daha olumlu grafiğini görüyoruz. Hakan Şükür, artık bu takımın ilk 11’inde değil, ihtiyacı olduğu zamanda oyuna başlayacak bir oyuncusu.
Sonuç olarak dün akşam karışık bir derbi izledik. Beşiktaş’ın daha hırslı, daha hızlı oynadığı maçta Galatasaray, daha olgun ve rakibin hatalarını değerlendirmeye yönelik oyun anlayışıyla dikkat çekti. Ve golü de böyle buldu. Gecenin yıldızı Arda’ydı. Hakem başarılıydı.