ARDA... Kadıköy’de, hem de 9 yıldır yenemediğiniz Fener’e karşı. Dakika 74, soldan kademesi olmayan Fener kalesine geliyorsun ve mutlak pozisyonda topu dışarı vuruyorsun. Oysa, o golü atsan tarih olacaksın. 3 dakika sonra Emre Güngör, Alex’in ağlara giden topuna ayak koymasa bugün belki tek suçlu sen olacaktın Arda. İşte futbol böyle bir şey.
Önce dünya futbolunun bir numaralı ekibi Brezilya’nın efsane kaptanı ve teknik direktörü Dunga’nın, geliş sebebi ne olursa olsun, dün akşamki futboldan zevk aldığı kesin. İsterdim ki, FIFA’nın, UEFA’nın hakem komitesi başkanı da tribünde olsun. Ve oynanan futbolu, futbol yapan değerleri korumak için bu kadar başarılı bir hakemi de görsün.
Galatasaray dün gecenin iyisiydi. Fizik-taktik hesapları, mücadele gücü, kazanma isteği iki takımımızda da vasatın üstündeydi. Şükrü Saracoğlu Stadı’na gelen Fenerbahçeliler ’3’ten aşağı olmaz’ derken, son 9 yılın büyüsü içinde olanlar, yüzyıllık rekabette bu tür maçların neler doğurduğunu bilmezden gelenlerdi. Ve bu maç bir kez daha gösterdi ki, derbide Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının favorisi yok.
Fenerbahçe’nin yedeklerİ arasında 10 milyon Euro’luk Kezman ve takımda 6 yabancı; Galatasaray’ın yedekleri arasında adını bilmediğimiz genç İlker’ler, Erhan’lar ve tamamı yerli bir onbir. Bu şartlarda başlayan karşılaşmanın tamamında gol pozisyonlarını çokça kaçıran ve galibiyete yakın olan Galatasaray’dı.
Herkese teşekkürler
R.Carlos’un yoluna Serkan’la duvar örmede, Mehmet Topal’la sosyete terzisi inceliğinde kesme, ölçü alma ve kalıbı oturtmada, Servet’le bir takım ruhu yaratmada Galatasaray, dün gecenin yıldızıydı. Genç, daha çok koşan, yardımlaşmayı seven ekibin psikolojik motivasyonu da yüksekti. Servet, Mehmet Topal,Serkan başta olmaz üzere görevini yapmayan yoktu. Hakan Şükür’ün 60 dakika oyunda kalması ’bu tür maçların babası’ mantığından kaynaklanabilir sadece. Takımın içindeki dün akşam en zayıf halkaydı.
Fenerbahçe, Semih’in sakatlanıp çıkmasıyla bu oyuncunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olmalı. Arkadan gelen Deivid’e, Alex’e ve tüm ekibe duvar görevi yapan Semih’in yerine giren Kezman, sadece golü kendi arayan futbolcuydu. Onun istediği alan da dün akşam zaten yoktu.
Sonuç olarak Galatasaray, sayısız pozisyon bulduğu maçta Fenerbahçe’yi elinden kaçırdı. Kadıköy’de böyle bir fırsatı bulmak kolay iş değil. Galatasaray’ın aşırı motivasyonu, bir kupa maçında hesabında Fenerbahçe’nin donuk tavrı dün geceye damgasını vurdu. Fırat Aydınus’a, Galatasaraylı ve Fenerbahçeli futbolculara teşekkürler...