İlker Yasin

Diagne gitti iş bitti

18 Ocak 2021
Beşiktaş, yaklaşık 40 dakika eksik oynayan Galatasaray’ı kolay geçti.

Beşiktaş kazanmaya odaklı, Galatasaray beraberliğe razıydı. Diagne’nin kırmızı kart görmesiyle maç bitti. Beşiktaş. Yaklaşık 40 dakika 10 kişi oynayan G.Saray’ı kolay geçti.

HER ŞEYiN YERi VAR

Terim “Sözleşmem de sözüm de mayısta bitiyor” derken, Başkan Mustafa Cengiz “33 yıl daha beraberiz” diyerek, Terim’in transfer olmasa da şampiyon olacaklarını dediğini ifade ederken, hesapların ne olduğunu anlamak zor değil. G.Saray’da alışılagelen bu tiyatroyu böyle bir maç öncesinde gündeme getirmek neyin nesiydi? Sergen Yalçın’ın kredisi de Terim kadar var ama onlar böyle bir maç öncesi doğruyu, yani susmayı tercih ettiler. Her şeyin zaten bir yeri var.

iSMiNE YAZIK ETME ÇAKIR

“Ayak üstünde hep ayak, sevgili Çakır artık sen bu işi bırak.” En üst düzey organizasyonlarda başarılı yönetimlerine tanık olmuş biri olarak derim ki, Türkiye Ligi’nde kurulan sistemin manipülasyon uygulamalarının içinde olma. 351 maç geride kaldı. Gördüğünü değil, görmesi gerekenleri çalma. İsmine yazık etme. Dünün en doğru kararı, dört santra kararı dışında Diagne’ye gösterdiğin kırmızı kart.

YÜKSEK TOP ISRARI

Beşiktaş kazanmak, oyunda bozan değil oyunda oynayan, topa sahip olmak isteyen bir takım görünümündeydi Oğuzhan’la oyuna başlarken. G.Saray defansını yerden, göbekten hızlı paslarla delmek veya savunma arkasına Vincent Aboubakar ve Cyle Larin’i kaçırmak için Galatasaray’ın 10 kişi kalmasını beklemeye ne gerek vardı? Kenardan yapılan yüksek ortalar hep Marcao ve Luyindama’nın işine yaradı.

TERiM’iN ÇEKiNCESi

Yazının Devamını Oku

Hazırlık maçı bile ciddiyet ister

10 Ocak 2021
‘Biz bu G.Saray’ı yeneriz’ diyen Cavcav da oyun anlayışıyla Kaplan da skorda etkili oldu.

2 haftada kaybedilen 5 puan sonrası sahaya inen Terim’in tekrar dümende olmasına gerek bile yoktu. Çünkü Gençlerbirliği’nin dümeni de boştu. Bence şişik egolu, büyük yetenek ama veteran Belhanda’yı Terim göndermek ister ama göndermez.

Eğer Belhanda çok gitmek isterse bu baş ağrısından kurtulmak ister Terim ama Belhanda’dan iyisi varsa...

Terim maç öncesi “tüm orta saha oyuncularımız sahada. Hepsi bu kadar derken” bu bölgeye ihtiyacı ve talebi olduğunun mesajını verdi kuşkusuz. Gerçek ortada zaten. 3 günde 1 maç trafiğinde sakat ve cezalı oyuncu bolluğuna ağlamak yerine, yüksek standartlarda maçı götürecek, çevirecek klas bir orta saha yıldızının yokluğuna dert yanmak bu.

ARDA YORULAN BiR STAR

Fulham’dan Seri, Başakşehir’den irfan Can, Alanya’dan Salih... Hangisi gelirse gelsin takımın ciddi bir yarasına merhem olacaktır. Akbaba sakatlık psikozunun etkisi altında. Belhanda dün olduğu gibi keyfi yerindeyken ve geniş alan çokluğunda hat-trick yaparak oynayan ve skora giden bir oyuncu.

Kılınç-Ömer cezalı, Arda boş alan bulduğunda kritik golleri ve en iyi asistleri yapan ama çabuk yorulan bir star. Ağır, dönüşleri zayıf luyindama’yı yedek bırakıp elindeki en iyi orta oyuncusu Donk’u geri dörtlü içinde pas çıkış istasyonu olarak kullanmak orta sahayı en arkadan başlatmak demekti. Konya’nın 2 beki G.Saray’ın 2 beki sürklase etmişti. Dün o iki bek linnes ve Saracchi’nin yerinde Şener ve Taşdemir sahadaydı.

G.Saray orta sahası ile değil kenar hücum organizasyonlarıyla farka gitti dün akşam. Bir de “Biz bu G.Saray’ı yeneriz” diyen Gençlerbirliği Başkanı Cavcav’a inanan ve İstanbul’da kazanma arzusuyla farklı yenilgiye davetiye çıkaran teknik direktör Mustafa Kaplan da maçta ve skorda etkili oldu.

EN VERiMLi BEK TAŞDEMiR

Yazının Devamını Oku

3 puan... Hem de oynamadan

8 Ocak 2021
Görünen o ki; Mesut Özil de gelse, Fenerbahçe bu psikoloji ve mental yapıyla hedefe yürümekte zorlanacak, taraftarını coşturamayacak.

Bir kere ekibin kimsayasını belirleyecek Erol Bulut’un ne kendisi motive ne oyuncuları... F.Bahçe’de duygularını ve profesyonelliklerini yaptıkları işe dahil eden oyuncu yok gibi. Kaleci Altay, Ozan ve Pelkas’ın gayretlerini dışarıda tutarsak, F.Bahçeli futbolcular hangi formayı giydiklerinin farkında değil.

RAKİP SANKİ BARCELONA'YDI

Özgüveni şişmiş Alanya, Kadıköy’de F.Bahçe’den çok daha rahat, dominant, hatta biraz da laubali bir oyun anlayışı içindeydi. Sarı lacivertli ekip Kadıköy’de Alanya karşısında Messi, Xavi ve Iniesta’lı Barcelona’ya karşı oynar gibiydi. Evinde rakibe yüzde 71 topla oynama şansı veren, kendisinin üç katı (492) pas yaptıran ve kendi kalesinde 5 kat fazla korner gören bir F.Bahçe’den bahsediyoruz. Maçın başında Sinan’ın ortasından kalecinin hatasıyla 1-0 öne geçen F.Bahçe’nin kendi evinde kontratak oynamaya mahkum oyun planı için ikinci golü atması şarttı. Ve Valencia’nın kaçırdığı penaltıdan birkaç dakika sonra Ozan’ın asistinde gol bölgelerinin en kritik pas vereni ve gol vuruşu yapanı Pelkas, nefis bir gol vuruşuyla skoru 2-0’a getirdi.

<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJ0ZnpmVkp1ZSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>

SİNERJİ FARKLILIKTAN DOĞAR

Futbolda ve her alanda sinerji, benzerliklerden değil, farklılıklardan doğar. Erol Bulut; Thiam, Valencia, Sinan gibi rakip arkasına koşan, kontraya yatkın birbirine benzeyen isimleri yan yana oynatmak yerine özellikleri daha farklı Mert Hakan ve Samatta’yı da oyuna erken alabilirdi. Galibiyeti getiren en kötü skor, oynanan en iyi futbola tercih edilir. Ve dün de Erol Bulut, haftalardır Fenerbahçe’ye yakışmayan negatif futbolu, şimdilik aldığı galibiyetle göz kamaştıran bir ambalaja koydu.

SON 15 DAKİKA AZAP ANLARI OLDU

Alanya'yı yıllardır taşıyan Yunan üçlüsü Tzavellas, Siopis ve Bakasetas’ın maça ağırlığını koyamaması, Alanyaspor’un hücum çıkışlarından çok pasla oyalanıp ağır kalması, Salih Uçan’ın oyuna geç alınması, onca istatistiki üstünlüğe rağmen yenilmesinin nedenleri arasındaydı. Şimdi “İki gol atan, bir penaltı kaçıran, bir şutu direkten dönen iki mutlak golü değerendiremeyen F.Bahçe nasıl kötü olur?” diyenler çıkabilir. Babacar’ın penaştısıyla skor 2-1’e gelince geride kalan 15 dakikada azap anları oldu F.Bahçe için. F.Bahçe, bu oyunla bu skora sevinmelidir.

Yazının Devamını Oku

Bu ligde her maç her skora gebe

6 Ocak 2021
Konyaspor, dün kalitesi düşük ama heyecanı bol maçı hakkıyla kazandı.

Süper Lig’nde ya geçerli kuralları değiştirsinler ya da hakemlerin cümlesini. Her maçta bu kadar VAR’a gitmek bu kadar yanlış karar vermek bizden başka hiçbir ülkede yok. Dördüncü hakemin bile olmadığı yıllarda Babacan, Ok, Deda, Türe, Namoğlu, Sarvan, Yavuz, Temizel ve onlarca hakem bugünkü ortamdan daha temiz maç yönettiler.

PSİKOSOMATİK SAKATLIKLAR

Ekibin kimyasını belirleyen liderdir ve G.Saray kenarda lidersiz geçen dört maçlık dönemi bitirdi. Terim’in eksikliği ne kadar hissedildi? Ekibi saha içinde ve dışında bir bütün olarak ele alırsak fazla hissedildiğini söyleyemeyiz. Pandemi döneminin tüm insanları ruhsal bunalıma sürüklediği ortamda, psikosomatik sakatlıkların bolluğu, sarı ve kırmızı kartların bunalımlı hakemlerce kartvizit gibi sunulduğu maçlara hiçbir takım istediği kadroyla başlayamadı. Dün Konya’nın ve G.Saray’ın sonuca etki edebilecek 7’şer oyuncusu sahada değildi. ·

İlk 40 dakika gol pozisyonu yaşanmayan maçta uzatma dakikaları iki gol ve kaçırılan iki net pozisyona sahne oldu. Konya Daci ile öne geçerken, bir Süper Lig takımının yiyebileceği en kolay golü Diagne’nin ayağından yedi. Haftalardır G.Saray’ı taşıyan Taylan’ın üstünde fazla yük var. Etebo G.Saray kurmaylarının önceliği değil.

Bu alanın mutlaka yeni isimlerle desteklenmesi gerekir. Eğer Seri’nin gelme umudu varsa hemen gelmeli. Akbaba, Kılınç, Ömer, Feghouli, Belhanda, Arda bu uzun ve sık maçlı maratonda G.Saray orta sahasını götürebilecek fizik yeterlilik, hedefe odaklanma ve takım motivasyonuna katılma özelliklerinden yoksun.

DONK UMUT OLDU

İkinci yarıya Konya yine Daci’nin golüyle başladı. Beklerin maçı gibiydi bu maç. Konya’da Skubic ve Guilherme, G.Saray’da Linnes ve Saracchi sürekli öne çıkarak gol ortası aradı. İlk iki gole asist yapan Skubic, iki gol atan Daci kadar alkış aldı.

Skor 2-1 G.Saray kurmayları Emin’le Taşdemir’i oyuna alma ve Donk’u orta sahaya destek çıkarma düşüncesi bile G.Saray için umut oldu. Akbaba’nın ayağına top değmezken Oğulcan gayreti ve enerjisiyle bir şeyler yapmaya çalıştı.

Yazının Devamını Oku

Motivasyon Erol Bulut’tan başlamalı

5 Ocak 2021
Erol Bulut maçlardan önce motive olup bunu futbolcularına da aşılamalı.

Türk futbolunun hali içler acısı. Futbol kalitesi her hafta daha da düşüyor. En iyilerle en kötü ekipler arasında fark kalmamış gibi. Dün Yunan Pelkas F.Bahçe’ye maçı kazandıran adam oldu. ‘Ucube VAR’ uygulamasının gündemde olduğu bu pandemi günlerinde maçların skorlarını tayin eden sadece takımların gücü olmadığını ve bu ligde her maçın her skora gebe olduğuna inananlardanım. F.Bahçe’nin mevsim başında kurduğu sayısal açıdan zengin kadroya aldanıp en birinci şampiyon adayı gösterenler arasında ben de vardım. “İnsanların zaafı yoklukta değil bollukta kendini gösterir” gerçeğini Erol Bulut bize hatırlattı. Bulut hem oyuncu seçimleri hem sistem belirleme becerisi hem de Mourinho’nun “Ben futbolcularımı kendi motivasyonumla motive ederim” heyecanından çok uzak ve yanlış bir yerde devam ediyor onca transfer bolluğuna rağmen.

GÜNÜN YILDIZI PELKAS

Ünlü Hollandalı Frank Rijkaard “Türk futbolunda her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden tam yok” derken Türk futbolu adına F.Bahçe’yi model almış olmalı. O kadar transfere, harcanan paraya rağmen sadece 1 kazanç var, o da Pelkas. Erol Bulut kendi içinde başlatacağı motivasyonu oyuncularına da taşımalı. Bir Alex’in, bir Belözoğlu’nun heyecanını duymalı. Futbolcularını F.Bahçe futbolcusu gibi oynayacak hale getirmeli. Birinci ve ikinci golleri hazırlayan Pelkas’tı. Rakip ceza alanı dışında en kritik pasları atan ve yeri geldiğinde gole çok yaklaşan Yunan futbolcu dün skorun belirlenmesinde en etkili isimdi. Valencia, Tisserand, Cisse, Samatta, Sosa ve Lemos’un bu ligde oynama iştah, heyecanı yok. Sinan Gümüş ve Mert Hakan iyi niyetli, kendilerini göstermek isteyen ve mutlaka kazanılacak oyuncular.

HUZUR MAÇI OLMAMALI

Beş kilit oyuncusu cezalı ve sakat olan ve maça kaybedecekmiş psikolojisiyle buruk başlayan Kasımpaşa sadece karşılaşmayı bitirmeye oynadı. Dünkü karşılaşma Fenerbahçe için huzur maçı olmamalı. Ocak sonuna kadar biri kupada olmak üzere yedi maç yapacak olan sarı-lacivertli ekip için dünkü futbol umut verici değil. Her karşılaşmada Mame Thiam gibi bir sürprizi bulmak da kolay değil.

F.Bahçe’nin stoper sorunu var. Yunan Sokratis, Arjantinli Musacchio, Danimarkalı Kjaer veya Alanyalı Caulker her kim gelecekse gelmeli. Savunma göbeği düzeltilmeli.

Yazının Devamını Oku

Rotasyon ve maç ritmi

18 Aralık 2020
Maçın benim için en güzel yanı, yıllardır görmediğim ve çok sevdiğim Ergün Penbe ile Sergen Yalçın’ı santra öncesinde bir ara görmekti.

90’lı yılların bu iki oyuncusu dün yine karşı karşıyaydı. Penbe, kaybedeceğini bildiği Yalçın ise kazanacağından emin olduğu bir maça çıkmıştı. Mücadele iyi bir antrenman maçı oldu.

Penbe, kendi kişiliği gibi kazanmaya odaklı bir futbol anlayışından vazgeçmedi. Sergen Hoca aylardır paslanan Vida’yı gerçek yerine, Montero’nun yanında sahaya sürdü. Necip, Larin, Rosier, Dorukhan gibi demirbaşlar sahada kalırken uzun maratonda kadroya alternatif olamayacağına inandığı gençleri skor 3-0 olduktan sonra sahaya sürdü Sergen Hoca.

VIDA MUTLAKA KAZANILMALI

Rosier profesyonel futbol hayatının ilk golünü atarken Larin bu takımın en önemli golcüsü olduğunu gösterdi. Güven kendi kazandığı penaltıyı kaçırdı. Meziyetleri çok ama sonuca en kısa yoldan gitmek istiyor Güven... Geniş alanı, karşısında tek adamın kaldığı pozisyonları seviyor. Kalabalık veya kademeli defanslar ona göre değil. Atakan her an ilk 11’de yer bulabilir. Vida’nın mutlaka kazanmak ve Welinton’la sıkı bir yarışma içine sokulması lazım. Ve de iyi disipline edilmiş Rosier’in bonservisini almakta bence en iyi zaman bu zaman. Kalesine dönen Ersin ve Utku ile Beşiktaş’ın bu mevkide sorunu yok.

Sonuçta bir antrenman maçı görüntüsü veren karşılaşmada Sergen Hoca futbolcularını hem rotasyonda görme hem de maç ritimlerini bozmama yolunda oynayabilecek durumdaki tüm futbolcularına şans verdi.

Yazının Devamını Oku

İki seri birden bitti, kazanan çırak oldu

14 Aralık 2020
Beşiktaş 3 maç sonra ilk kez kaybetti, Alanyaspor 2 maç sonra kazandı.

Alışverişte bile seri sonu satışlar var. Her serinin de bir sonu... Beşiktaş’ta 3 maçlık galibiyet, Alanya’da 2 maçlık mağlubiyet serisi bitti ve kazanan çırak oldu. Usta ile çırağın maçıydı. Ligde Beşiktaş’ı hiç yenemeyen takımın teknik direktörü çırak, evinde son 9 lig maçını da kaybetmemiş, son 6 maçta gol yememiş bir takıma sahipti. Ustanın takımı son 3 maçı kazanmış, basamakları hızla tırmanmıştı. Ama usta maça başlarken lider takımlara karşı 7 maçta galibiyet göremediğini biliyordu.

Alanya, Salih gibi pas trafiğinin kilit adamı ve Efecan gibi müthiş patlayıp defans arkasına sarkan bir oyuncudan yoksun maça
başlarken Beşiktaş N’Koudou, Mensah, NSakala, Oğuzhan gibi yıldızları yedekte bırakacak bir kadro ile sahadaydı. Alanya markasının bu noktaya gelişinde 3 Yunan’ın; savunmada Tzavellas, orta sahada Siopsis ve santrfor arkası Bakesetas’ın oluşturduğu üçgenin büyük etkisi var. Dünkü maçı Alanyaspor’un savunma dörtlüsü ve orta sahası kazandı.

TÜRE O PENALTIYI ÇALMAZDI!

Birkaç gün önce kaybettiğimiz ve maç öncesinde saygı duruşunda bulunduğumuz FIFA kokartlı eski hakemlerimizden İhsan Türe’ye o pozisyonda penaltı çaldıramazdınız. Hatta Pierluigi Collina’ya bile. Topun ele gittiği (çarptığı) anda penaltı olmaz. Elin veya kolun topa bilinçli gitmesi yani çarpmanın kastın olması şarttır penaltı için. Bu bizim bildiklerimiz ama bugünün futbolunda her kural o kadar kolay değişiyor ki.

Alanya, Aboubakar, Larin ile pas bağlantısını kesti ve presiyle Beşiktaş’ı kendi oyununa uymaya mecbur etti. Alanya’nın korneri, ceza sahasına ortası, şutu fazlaydı. Bakesatas direkten dönen topunun 2 dakika sonra skoru 2-0’a getirdikten sonra oyun tam anlamıyla bitti.

‘HeR MAÇI KURTARAMAM’ 

“Her maçı ben kurtaramam” diyen Atiba, yaratıcı ama tembel Ghezzal, yorgun görünen Aboubakar’ın etkisizliğinde disiplinden kopmayan, hatlar arası balansı iyi kuran Alanya’nın sonuç odaklı futbolu vardı. Son dakikada Beşiktaş lehine verilen penaltı nur içinde yatsın İhsan Türe’nin vereceği bir penaltıydı. Seriler biterken kazanan Çağdaş Atan ve Alanya...

Yazının Devamını Oku

Benim bildiğim Trabzonlu...

8 Aralık 2020
Lideri olmayan bu takım, Karadenizli’ye yakışmayan bir donuklukta.

Benim bildiğim Trabzonlu, son 3 hafta kazanılan 7 puana rağmen Trabzonspor’un oynadığı futbola uzun süre dayanamaz. Kanı donmuş, ruhu kaybolmuş bir hali var Trabzonlu oyuncuların. Balıkları oltada, insanları horonda kıvrım kıvrım kıvrılan Karadenizli’ye yakışmayan bir donuklukta bu takım. Mesela takımın lideri yok... Mesela F.Bahçe’de 15 dakikalık futbolcu hüviyetine bürünen Sosa gibi. Mesela topla birlikte topsuz gidebilen ve adam eksilten Nwakaeme gibi. Mesela yaşı kemale ermiş olsa da hırsı, motivasyonu ve yüksek liderlik özelliği ile Pereira gibi.

Mesela her an patlamaya hazır Sörloth gibi. Trabzon’un umudu olacak iki Abdülkadir’den Ömür olanı, Messi ile kıyaslandığı günlerin ve zor geçen sakatlığın psikolojik baskısı altında dün gece kaybolurken, Parmak olanı, yakaladığı ‘vasat futbolcu’ kıyafetini üzerinden hiçbir an çıkaramadı.

BELKi UĞURCAN, BiR DE ÖMÜR...

Gazetelerde okudum, Başkan Ağaoğlu, “Sivas maçında dünyanın futbolcu avcıları Trabzon’a akacak, futbolcularımıza kanca takacak” demiş. Öyle birileri mi var Trabzon’da? Belki kaleci Uğurcan bir de Abdülkadir Ömür. Elden çıkarmak için takla attıkları Marlon, Edger, Hugo, Baker, Afobe gibi zamanı geçmiş taponları zaten Trabzon’a satmışlar, acaba kime kanca taktılar? Nwakaeme sakattı; Sörloth, Leipzig’e gitmişti; Ekuban için de zaman biraz geçti. Dün Trabzon’da avcılar değil, yeni futbolcu satmak için yancılar vardı.

TEMPOSUZ VE KALiTESiZ MAÇ

Kolay gol yiyen ve rakibinden ürken iki ekip, orta alanda kontrollü, savunmayı bırakmadan hücum etme anlayışındaydı. Temposuz ve kalitesiz bir maç oldu. Orta sahası bitik, Ekuban’dan başka gol umudu olmayan Trabzon, kontratak oynamak zorundaydı ve golünü de ilk yarının sonunda öyle buldu. Kendi alanından müthiş bir dripling yapan Ekuban, rakip alanda Abdülkadir Ömür’ü duvar yaptı, onun pasında golü attı.

ABDULLAH AVCI ŞAŞIRTTI

İkinci yarının dominant ekibi Sivas’tı. Paslı, dengeli bir oyun anlayışıyla Trabzon kalesine yaklaştılar. Ve Gradel’in Türkiye’ye geldiğinden bu yana attığı en şık çalımları sonrasında yaptığı ortaya, Yatabare’nin ıskası eklenince, Hakan Arslan için maçın hakkını belirleyen kader golünü atmak zor olmadı. Abdullah Avcı’yı ve onun çağdaş antrenörlük anlayışını seven, takdir eden biriyim. Futbol bilgisini çok farklı parametrelerle birleştiren birinin; Milli Takım, Başakşehir ve Beşiktaş deneyimlerinin ardından Trabzon’daki performansını çok daha yükseklerle koyması lazım. Hele de futbola aşık bir şekilde. Abdullah Avcı son 3 maçında doğrusu beni şaşırttı. Beraberlik maçın hakkıydı.

Yazının Devamını Oku