DÜN akşamki galibiyeti kimse bir zafer olarak nitelemesin. Çok sıradan bir takım olan Sion önünde 3-2 biten ilk maçın efekti ile gerilen futbol camiası, dün akşam 30. dakikada gelen 2 gol sonrasında rahatladı.
Galatasaray, ligde oynadığı futbolun aynısını oynadı. Beşiktaş maçında kadro dışı bırakılan ama oynayanlardan ve kazananlardan çok konuşulan iki isim Lincoln ve Hakan Şükür’ün durarak oynadıkları maçta bile Cimbom kolayca farka gitti.
Mükemmel gol
İkinci yarı bir antrenman maçına dönen karşılaşma Galatasaray’ın gözüne perde çekmemeli. Bigon boş bir teknik adam değil. Bir kere önce İtalyan. Savunmayı hücumdan daha iyi bildiği söylenir. Evinde kazandığı maçın avantajıyla ortada Hakan ve Ümit Karan’a adam markajı verip, Lincoln’ü de bire bir kilitleyerek, Galatasaray’ı durduracağının ve bir beraberlikle tur atlayacağını sandı. Peki Sion hiç mi atak yapmayacak, rakip sahaya ayak basmayacaktı? İşte ne olduysa, o zaman oldu. Sion, Galatasaray sahasına geçtiğinde büyük açıklar vermeye başladı. Savunmadan ve orta sahadan rakip kaleye giden her Galatasaraylı bir gol habercisi oldu. Uğur, Barış, Arda gibi. Lincoln sola açılıp markajcısını kenara taşırken, Ümit ve Hakan da aynı şeyi yapsalar açılan göbekte G.Saray ilk yarı tarihi bir farkı yakalayabilirdi.
Sion bizim 1. Lig seviyesindeki bir takım. İlk maçın 3 yıldızı Dominguez, Obradoviç ve Saidu dün akşam yarım saat sonunda dağıldılar. Zaten maç da aslında 30. dakikada bitti. Her zaman söylerim, Ümit Karan iyi golcü diye. 22. dakikada Lincoln’ün ve 29’da Hakan’ın asistleriyle maça imzasını koydu. İlk yarım saatte gelen 2 golle psikolojik olarak kupaya veda eden Sion yanında tur atladığına inanan Galatasaraylı futbolcuların da oyuna konsantrasyonları azaldı. Ve risklerin alındığı, kademelerin azaldığı, yardımlaşmanın kaybolduğu, laubali hareketlerin ön plana çıktığı bir 2. yarı yaşandı. İkinci yarının en güzel anı Arda’nın attığı mükemmel goldü.
Uğur Uçar ve Barış Özbek’teki büyük gelişmeyi Hakan Şükür’de artık normal kabul edilmesi gereken dinginliği ve ne kadar markajda olursa olsun Lincoln’deki pasifliği artık her hafta izliyoruz. İyiler için lafımız yok. Kaleci Orkun’daki olumsuz değişmeyi onun özgüvenine mi yoksa gayri ciddiliğine mi bağlayacağız, kestirmek zor. Grup maçlarının dün geceki maçla hiçbir ilgisi olmayacak. Feldkamp, uyku odasında göstermiş olduğu disiplini maçın gidişi ne olursa olsun her UEFA Kupası mücadelesinde göstermek zorunda.