Paylaş
Sağ kulvardan girdi olmadı. Sol kulvarı denedi tıkalı. Emniyet şeridini denedi, çıkamadı. İstediği gol yollarını bulamadı. Direksiyonun başında Selçuk İnan vardı. Oyunu bir sağa, bir sola yönlendiriyor, Antep savunmasının verdiği tüm açıklara topu gönderiyordu. Kanatta Hamit bu topları kullanırken, Ambarat duvara çarpıp geri dönüyordu. Onun bu çaresizliğini Riera kapamaya çalışıyor, bir ileri bir geri çalışıp duruyordu. Fatih Terim, çareyi Amrabat ve Umut’u kenara çekmekte buldu. Engin ve Elmander’e “Sahaya” dedi.
Umduğunu buldu mu, derseniz yanıtım koca “Hayır” olur. Peki neleri eksikti G.Saray’ın... Sayalım..
Bir yanda paralarını tıkır tıkır alan G.Saraylı oyuncular... Diğer yanda ise yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı ancak idmana çıkmamakla protesto edebilen çaresiz bir rakip.
Gaziantepsporlu oyuncuları ve Hikmet Karaman’ı hem mücadeleleri hem de inançlarından dolayı tebrik ediyorum. Onlar kocaman bir alkışı hakediyor.
Bunları dile getirdikten sonra şimdi bir de G.Saray’daki olumlu yanlara göz atalım.
OLUMSUZ
- Melo’nun öfkesi ve en kritik anda takımı 10 kişi bırakması.
- Rakibi pas hatasına zorlayamamak ve bundan faydalanamamak.
- Savunmada Semih ve Dany uyumsuzluğu..
- Forvet oyuncularındaki yaratıcılık yoksunluğu..
OLUMLU
- Selçuk’un oyunu okuma sanatı...
- Hamit’in sağ kulvarı kullanıp yaptığı ortalar...
- Riera’nın her geçen yükselen performansı...
- Eboue’nin ortaladığı topta Burak’ın mükemmel zamanlaması...
Paylaş