Şikayetçi olurum

OYUNUN başı. Galatasaray, tıpkı İstanbul’un dünkü havası gibi (esen rüzgar, yağan kar) sert başladı.

Haberin Devamı

Beşiktaş ile arasındaki en büyük fark sahip olduğu kaliteli oyuncuların fazlalığıydı.
Bu kalitenin sonuç getirmesi için çok iyi mücadelesi etmesi gerekiyordu.
Maç başlar başlamaz da o mücadeleyi sahaya yansıtmaya başladı.
Beşiktaş ise en büyük özelliğini, yani mücadeleci yanını sanki kenarda bırakmıştı. G.Saray golü bulunca 10-15 dakika daha o direnci yaydı sahaya sahaya.
Ama sonra sanki tükendi.
Rölantiye bağladı oyunu. İlk yarının sonunda 2. gol de gelince iyice rahatladı.

* * *

Hayır ikinci yarıyı anlatmayacağım size.
Bunun yerine bir ismi, Melo’yu anlatacağım.
Bu maçtan sonra Melo’nun G.Saray’ın oyuncusu olduğuna dair tüm inancımı kaybettim.
Eğer yeni sezonda bu formayı ona giydirirlerse en büyük şikayetçi ben olacağım.
Giydiği formaya, arkadaşlarına, ait olduğu camiaya, teknik direktörüne ve rakibine saygı duymayan bir oyuncu Melo.
Herkesle alay ediyor.
G.Saray ikinci yarıda rakiple değil, onun bıraktığı boşluk ve duygusal çöküntüyle boğuştu.
Pozisyon gereği kırmızı kart görürsünüz anlarım. Ama rakibe tükürerek kart görmenin futbolda yeri yok.

* * *

Haberin Devamı

Sneijder’in oyuna girişi bile tribünleri heyecanlandırdı. Formasına ısınamadığı belliydi. Ama önümüzdeki maçlarda G.Saray’a pek çok duran top kazandıracağı da belli oldu.
SONUÇ: G.Saray dünkü oyunuyla beni 10-15 dakika mutlu etti. Dileğim bu sürenin çoğalması.

Yazarın Tüm Yazıları