Hepinizi alkışlıyorum

Bir topluluk önce ne ister, peşinden koştuları şayet bir futbol takımıysa? Uzun bir maratonun sonrasında zaferi ister elbette...

Haberin Devamı

Evet klişedir ama gerçek de budur: Yağmur çamur, kar boran demeden bu uzun maratonda karşılalışan tüm zorlukların üstesinden gelmektir zafer. Bu zafer, aynı renklerin etrafından toplananların duygudaşlığının eseridir. Yalnız bırakmamayı gerektirir bir iki adım tökezlendiğinde. 2012-13 sezonundan önce de Galatasaray, şampiyonluklar kazandı. Tam 18 kez. Bunlara birini daha eklemek için yola çıktı bu sezon başında. Dün akşam sahaya zaten şampiyon olarak çıkmıştı. Üç puanın bir hükmü yoktu. Ancak o futbol sanatçıları kapanışı da bir şampiyon gibi yapmak için ciddiyeti elden bırakmadılar. “Nasıl olsa işi bitirdik. Bitsin de gitsin” duygusu vermeden, sanki sezonun ilk maçına çıkar gibi büyük bir şevk ve heyecanla tamamladılar 90 dakikayı. Yani şampiyon gibi oynadılar... Zirveye çıkmak zordur ancak daha da zor olan orada kalabilmektir. “Tadılmadık başarı, zevk kalmadı” diyerek boşverenler o andan itibaren kaybetmeye başlarlar. Terim’in talebeleri bunun bilincindeydiler...

DROGBA DİYE BİRİ

Hele onlardan biri var ki ayrı bir parantez açmayı hak ediyor. Drogba’dan söz ediyorum. ‘Emekli’liğin tadını çıkarmaya değil, hâlâ daha bu iş benim ‘ekmek teknem’ duyarlılığıyla alın terini akıtan Drogba’yı ayakta alkışlamak istiyorum... Bu memleketten çok sayıda yıldız gelip geçti. Kimisini hiç hatırlamıyoruz kimisini ise unutamıyoruz. Drogba da bu güzel adamlardan biri oldu bile...Kulüplerimiz alacakları oyuncuların istatistikleri kadar karakterlerine de baksınlar...
Avrupa’nın bir çok ülkesinde şampiyonluklar kutlanıyor. Galatasaray ise maalesef Reyhanlı’da yaşanan elim saldırı ve İstanbul’da öldürülen bir Fenerbahçeli taraftarın yarattığı üzüntüden ötürü ortalığı bayram yerine çeviremedi. Sevinç ve coşkunu yarına erteledi. Yine de dün akşamki maçta taraftarları biraz olsun şampiyonluğun mutluluğunu yaşamak istedilerse bunu da hor görmemeli. Taffarel’in iPad’iyle tribünleri çekmesi, sırtını sahaya vererek hatırara fotoğrafı çektirmesi adeta zaferin şifrelerinin de görüntüsüydü.
Sevinçler, üzüntüler insanoğlunun hayatında her daim içiçe geçmiştir. Bunları taşımasını bildikten sonra hayat her şekilde yaşanılası bir çizgide devam eder. Evet Galatasaraylılar, şimdi sevinmek, gülmek, eğlenmek senin en doğal hakkın; yeter ki taşımasını bil. Emeği geçen herkese alkışlar... Gelecek sezon da aynı sonu görmeniz dileğiyle...

Yazarın Tüm Yazıları