PaylaÅŸ
Bu kurum 83 yıldır var... Eşfak Aykaç'lardan, Gündüz Kılıç'lar, Çoşkun Özarı, Fatih Terim ve Şenol Güneş'ler gibi bunların dışında ismi sayamadığım bir çok hoca geldi geçti, hep aynı teranelerle uğraştı...
O zamanlar bile Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş zamanla Trabzonspor'dan daha önceleri , büyük futbolcuların ve büyük takım olan Göztepe ve Eskişehirspor'da vardı ama önceleri her zaman üç büyüklerin üzerindeydi.. Diğer takımlardan üvey evlat muamelesi görüyorlardı...
Â
Bu takımlarda oynayan futbolcular kendi takımlarında canavar kesiliyor, milli forma altında, ise beklenen oyunu sergilemekte zorluk çekiyorlardı... Bu üç büyük kulüpler bir çoğu bir Futbolcu fabrikası kurmak zahmetinde girmeyip, yan takımlardan ismi büyüyen oyunculara büyük paralar vererek saltanat hayatı sürdürüp yola devam ettiler... Başkanlar bu günü, haftayı ayları düşünüp ileri yerine günleri kurtarmak istediler...
Â
Ya teknik adamlar onlarda hazıra konmak için ülkemize kalabalık olarak genç nesli geliÅŸtirmek için aynı kafada yola koyuldular... Yabancı hocalar zaten "Bana ne eldeki malzeme azsa, yurt dışından oyuncu alın" diyerek hem cebini, hem de kariyerini güçlendirip durdular...Â
 Rahmetli Gündüz Tekin Onay, Federasyon’da görevli iken, yapacakları yapmak istedi ama zaman yetmedi...
Futbolu okullara, sokaklara, mahalle aralarına sıkıştırmak, kulüpler alt yapılara önem vermeleri için adeta kendisini yırttı oda olmadı...
Bırakın bunları Teknik Direktör yetiştirmek, yetiştirdiği bir çok hoca da şimdi görev yapıyorlar, Ersun Yanal'dan Hikmet Karaman'a kadar aynı jenerasyona bağlı hocalar kulüplerin başında.
Â
Şimdi Ersun Yanal demişken o da Abdullah Avcı gibi sorunlar yaşadı, sonra o da dayanamadı , gelişen olaylar, bir çok kesimler kendisini yerden yere vurdu ...,
Â
Milli takımdan ayrıldıktan sonra kendisiyle Antalya 'da Spor Müdürümüz Mehmet Arslan ile bir otelde karşılaştık, Ersun Yanal da içini dökmüştü o zamanlar...
O da önce geniş kapsamda bir milli takım meydana getirmek için yola çıkmıştı ama ülkemizde "Doğrunun bir tane olduğunu bilmeyenler karşısına atıldı"...
Ersun'un bindiği gemide ilk limanda ineceğini anlamıştı...
Kendisinin karşısında bir Hakan Şükür sorunu çıkmıştı...
"Sistem karşılığı Hakan Şükür'ü takıma almadım" dedi ortalık karışıp durdu... İsviçre maçında yaşanan yabancı futbolcu transfer etmek için pek çok görüşme yaptım, bana "barbarsınız" dediler
O gün Ersun Yanal milli takıma yetenekleri ile geldiğini, kimseye bir teşekkür nede borcum var. Yaşadıklarım bir trajediydi. Konuşmalar hep hayal ürünleriydi Timsah'ların önüne atıldım...
Daha sonra Milli takıma bildiğiniz gibi Hiddink başa geçti, o da kaldı, fazla konuşmadan elveda şarkısını söyledi...
Â
Evet...
Şimdi Abdullah Avcı var...
Türkiye teknik adamlar arasında kendisini çalıştırdığı kulübü "işte futbol adamı bu" dediler...
Abdullah Avcı, geleceğe ışık saçmak adına tam isabetti...
Yeni bir Milli takım için kolları sıvadı...
İlk etapta tüm takımlardan seçtiği oyuncular bence tam not aldı...
Sonraları bunları kendi dünyasına göre ayıkladı...
Hazırlık maçlarında "Tamam" denildi gelecek bu ekipte dediler...
Dünya Kupası maçları başlayınca kirli çamaşırlar ortaya çıkmaya başladı...
Bir maç geçti ikinci maçta patlak verildi...
Â
Bu kez Abdullah Avcı Ersun Yanal’ın sorunu olan bir Hakan Şükür vakasını beklemiyordu...
Abdullah Avcı'nın Felsefesi elindeki malzemeyi en iyi kullanabilmekti...
Rakiplere süreceği takıma karşı ekibi yanında bulunan Asistanları birlikte bir bina yapmak istediler...
Ä°ÅŸte ne olduysa oldu, binanın bir tuÄŸlasını unutmuÅŸ muydu...Â
İşte o bina da olmayan tek kişi Selçuk İnan'dı...
Â
Ondan sonra olanlar oldu...
Hollanda maçında kadroda olmayınca mağlup da olunca, ne yapmamız lazım yahu “Selçuk gibi bir oyuncuyu kadroya almadı, Abdullah Avcı da bu işi bilmiyor"...
Estonya karşısında yine Selçuk var ama yedek, sonradan oyunda, golü de var, gülen yüz yok...
Romanya önemli maçtı bu kez Burak ile birlikte Tribünde "Arka ayağında yırtık var" denildi...
Takımımız kötü bir oyun sonrasında oturup, sıfır aldılar...
Gelelim bugünlere...
80 milyonluk bir ülkede yaşıyoruz.... Avrupa ülkeleri bakıyorsun 1 milyon insan var, sanki futbolcu fabrikası gibi mantar gibi adam çıkartıyorlar, bırakın bunları bazı ülkelerde başka iş yapanlar, berberler, garsonlar,tamirciler oynayıp herkese meydan okuyorlar, bizde paralar su gibi akıp gidiyor, elde ne var, 0...
Â
Bakın Macar'lara karşı yerli malı olan, Volkan, Egemen, Caner ve Emre var, diğerleri gurbetçi...
Şimdi herkes Abdullah Avcı'yı "askıya" alalım mı soruları başlayacak.
Başlarsa ne kazanç sağlayacak, hiç bir şey...
Onun için artık yenildiğimizden, kupalara veda ettik diye böyle kararlar almak, bizi daha da dibe vurdurur.
Federasyon bir önce ,tüm illerimizde görev yapan iyi paralar alan teknik adamlarımız var bunlar ne iş yaparlar...
Kısası " Gemi batmış, sandal aramayalım"
PaylaÅŸ