Fena vurdu hocam!

Karşılaşmayı izleyenlere futbolun efsanesi Dennis Bergkamp'ın, "Topa yapılan her vuruşun arkasında bir düşünce olmalıdır" sözünü hatırlattı.
Sarı kırmızılı futbolcu, yakınındaki rakiplerinden topu kurtardı. Aldı, götürdü ve "Uzak ama ben yine de vurayım" diyerek şansını denedi.
Orduspor kalecisi Fornezzi ise, ileri çıkıp alanı daraltmadı. Şut gelince atladı ama nereye? Kafasını çevirdiği anda da, topu çaresizce ağlarında gördü.
Bu şutun ardından Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in yardımcısı Hasan Şaş, Terim'e, "Fena vurdu hocam" diyerek sarıldı.
 
Sahada gizli bir yıldız vardı
Ama sahada bir isim oynuyordu ki, Orduspor karşısında muhteşem bir performans sergiledi.
Hücumu en uç bölgede oynadı;
- Pas trafiğini yapan kişi hep o oldu.
- Ver-kaçlar, enine boyuna attığı toplarla hücuma katkı sağladı.
- Çabuk, akıcı ve hareketliydi.
- Maçın değerini anlamış bir görüntüsü vardı.
- Hayal gücünü çok iyi kullandı.
- Maceracı bir ruhla sahadaydı.

Kimdi bu oyuncu?

Bazı kesimlerin henüz 'çaylak' olarak nitelendirdiği Emre Çolak'tan başkası değildi elbette...
 
Bal yapmayan arı

Orduspor'un makine dairesini yöneten usta Gosso, gemisini yanlış yönlere götürünce bu durum teknik direktör Hector Cuper'i rahatsız etti. O da sahaya 'halat'ı attı, 'Sen önce yanıma gel. Sonra da soyunma odasına git' dedi adeta... Yönetmenliği, bu defa tüm ustalığıyla Ali Çamdalı aldı. Ama değişen bir şey olmadı.

Hücumda henüz golleri olmayan Dalmat ve Bruno, Galatasaray ceza alanında "öcü" varmış gibi hiç kaleye yaklaşmak istemediler...

Hector sahada vurdum duymaz hareketler yapan Dalmat'yı oyundan alırken, Yalçın da tecrübeli futbolcuya, "Yürüyerek çıkma, çabuk ol" dediği halde, Dalmat oralı bile olmadı. Hasan Kabze eski takımına karşı sahadaydı.

Oyunun ikinci bölümünde Orduspor orta alanda daha fazla gözüktü ama arı, bal yapmıyordu.

Sahaların 'yaramaz çocuğu' Engin Baytar, yaptığı her hareketi sonrasında  isyan bayrağını çekti. Sanki, hakemler kendisine kin duyuyormuş gibi davrandı onlara karşı... Artık bu hareketleri yaparak, 'taraftarları rakibe karşı ateşliyorum' düşüncesinden çık Engin... Bu davranışlar sana hiç yakışmıyor.
 
Sabri herkesi şaşırttı

Orduspor karşısında, Galatasaray'da en rahat oynayan futbolcular belki de Semih Kaya ve Ujfalusi idi... Çünkü karşılarında kendilerini zorlayacak bir rakip yoktu. Cuper, rakibe 'ok atacak' oyuncuyu değiştirmekten yoruldu. Boşa da, doluya da adam koysa olmadı. Başaramadı. Kaleye atılan şut mu? Yok tabii ki, nerede?

Maçın büyük bölümünde 1-0 önde olan Galatasaray'da, yönetim ve futbolcular farkı açamadıkları için tedirgin oldu. Bu nedenle tüm stadyum, "Bir daha, bir daha" diye tezahürat yaptı. Sonradan oyuna giren, Sabri yaptı yapacağını... Rakibi şaşırttı. Engin'in orta yapacağını anladı ve 'Bari şu direğe bir koşu yapayım' dedi. Orada rakip takımdan kimse yoktu. Süzme bir vuruş yaptı. Olanlar da oldu.
Sonuç; Galatasaray rakiplerine, zirve yarışında puan farkını açacağının sinyallerini verdi.