Paylaş
Öyle bir oyun ki, futbol kitabında yeri yok... Oyunda ne bir ver-kaç, ne bir kanat çalışması, ne de doğru düzgün bir şut denemesi var. Uzaktan vuruş yapılsa bile gelişi güzel... Orta alan deseniz, savaşan ve düşüp kalkan oyuncu silsilesi...
Hele sahada bir Burak var, en kritik anlarda düşme sevdasından vazgeçmiyor. Hala bu halini düzeltemedi. Artık, “Hacivat, Karagöz” gibi yatıp kalkmayı hafızasından silse ne güzel olur...
Eskişehir akıllıydı
Melo ise bir acaip, top kesmede yok, serviste yok, bunun dışında Selçuk’u oyundan koparmaya da hakkı yok... Eskişehirspor, Galatasaray oyun kalıbını bildiği için önce defansını sabit tuttu, sonra orta alanda rakibini pas hatalarına zorladı, bunları yaparken de Galatasaray şaşırtıldı...
İkinci bölümde Fatih Terim baktı orta alanda Melo’da düzelme yok, “Hadi bakalım yanıma gel” dercesine onu oyundan alıp, Selçuk’un yanına Emre Çolak’ı monte ederek Amrabat’ı sol kanada kaydırdı.
‘İkram’ golü geldi
İşte böylesine bir maçta, birileri hata yapacaktı, Eskişehirspor da bunu yaptı... Kalabalık olan defansta topu uzaklaştıramayan Dede boşta gezen Burak’ın önüne, “Al da, at” topu indirdi. Burak da rakibin bu ikramını geri çevirmedi. Bir tek Emre Çolak hücuma dönük oynayınca takıma hareket getirdi. Selçuk üzerinden ağırlığını atsa da son dakikalarda pek birşey yapamadı.
Galatasaray hatalar yapıp duruyordu, bu hatalar da onları oyundan alıp götürdü. Bir büyük takım kendi sahasında oynamasına ve ikram golü bulmasına rağmen de puan kaybı yaşadı. Stadında inanılmaz bir taraftar kitlesinden destek gören Galatasaray’da bu futbolcular bir puanı alabiliyorsa, sadece ‘Eyvallah’ denilebilir.
Paylaş