Bitsin artık bu çile

Bu hafta yapılan  iki büyük maç...
Böyle güzel maçları izlemek için, gün sayıyoruz, bitiminden sonra da "bitsin artık bu çile" şarkısını söylüyoruz.
Her yerde bir hadise var, Trabzon'da  sahaya atılan maddeler, küfürler.
Maç bitiminden sonra soyunma odası çıkışına kadar inen kulüp başkanları. Saha içinde maç bitiminden sonra ağzına geleni söyleyenler...
"Biri benim anneme küfür etti", diğeri  ise "ben kimsenin annesine küfür etmem" yanıtı...
Şenol Güneş'ten, "Fenerbahçe sahasında da  bize küfür edildi" karşılığı...
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener tüm tv'lerde  boy gösterdi, bağırdı çağırdı...
Galatasaray cephesinde  Ali Dürüst, "Figüran olduk" benzetmesi"...
Maç sonrasında Hasan Şaş, hocası Fatih Terim'in ceza alması sonrasında tepkili sözler...
Beşiktaş'ta  Simao, hocası tarafından oyundan alınması sonucunda evinin yolunu tutması sonra doping testine tabii tutulacağı için geri gelişi...
Tayfur Havutçu'nun da aklına gelen ilk isim hakemler; "Play-off hakemlerinden mutlu değilim"
Prosedür icabı, takımlardan  bazı oyuncular zorunlu olarak yayıncı  kuruluşun ekranına çıkmak zorunda... Ama Galatasaraylı oyuncular isyan edip çıkmıyorlar...
Her takım için de geçerli olan bu  sistemde kazandıkları zaman , gülüyor, oynuyor, maçı kaybedince ise isyan"
Olur mu böyle şey?
Her hafta ayrı demeçler. Haklı olan da konuşuyor, haklı olmayan da... Adeta bir "çiklete" döndü...
Hakemler ise verecekleri kararları versem mi, vermesem diye düşünüyorlar. 
Şimdi bu hafta futbol sona eriyor, Ya Fenerbahçe ya da Galatasaray şampiyon olacak...
 Bugüne kadar bir takım şampiyon oldu, diğerleri bekledi...
O zamandan bu zamana kadar neler değişti. Bir sezon sonu sevinci bazı renkler tattı ,bazı renkler de üzüntüyü...
 Zamanlar geldi geçti hepsi unutuldu, hatırlarda kaldı...
 Her zaman yazıyoruz, "dostça bir olsun " deyip duruyoruz, ama hepsi nafile...
Cumartesi günü inşallah beklenenler olmaz, üzüntülü günler yaşamayız...